Kafada bop katologdan secme pahasi yüklüce türban
Kalcada fiyaka marka pantolon kot..
Türbanin tepesinde gözlük ruj pembesi morluk allik yanaklik
Kolda ayni markaj cingildakli canta bilezik zincir vesair
Heryani belli apacik bir alisveris merkezi gibi inip cikarken
Umudunu inancini yeri gelince yuhalayip yerdigi serbest piyasanin cevrim carkina
Göğü alıp yere yıkarken zemin ve tavan
Cansız ve hatta ruhsatsızken bile kavanoz kristalli süs
Mozaikleşmiş olanca ehliyetsizliğine yakın mesafeler tutan çekincelerle
Duvara
Duraklara
Parklara dert yandığına usanmadan hiç elleri tutulmamış eşi dostu kalmamışlığın
Ipek kumas zarif tül
Sade bahtin cözülmez dili aglar gözü uzak diyar yakin sila hasreti
Toprak gibi saglam olacaksin ki, ötesi berisini bilmem ben
Ötesi berisini bilmem anlamam ben, toprak gibi olacaksin ki…
Durgun koy deliboran caglayanlariyla akip giden zamana
Ask gibi nazli selvi gelini
Birazı buralı ayale ayan
Birazı gül de gonca sargını içten içe namahrem
Açık konuşmak gerekirse biraz yaralı yalelli, birazı tüllü allı gelincik
Birazı...
Demiri bile tavına getiren alev ateş, kor körük
Mest olmaktan açık söylemek gerekirse, uzun yolları ayaklrında sürüye çeke,
İstemek
Dilediğince memleket ve insan istemek
Varken dilediğince insan ve memleket ovalarca
Köyler kasabalarca,
Baharlığa kışlığa yazlığa
dağlarca modeline modasına uygun insan ve memleket istemek...
O bu derken
Körlüğünden kurtulup
günyüzüne çıkamazsa karanlıklı gölge
O bu derken..birbirini çarpan voltalarıyla
Büs büyük oltalar
Tüm sermayesi yılışmak ve sırıtmak ve kırıtmak olan
Janella' yı evine savınca...
Janella böyle yazılır ama janel diye seslenilir dediydi
Janel..
Neyi tuttu
Neyi tutuşturduysa akibetini ateşinde yakan hani var dı ya..
Kendisiyle salkım söğütlüler mevsiminde
Insansin ya….
Yerinden kimildamaz sandigin dünya yükünü derdini dermana sayan
Oldugunda yolcu geldiginde bahar gittiginde perem perisan
Her biten günün kapisi zindana
Düsüp darlandikca vakti dolgun vadesi yitik polenler gibi
Hafiflikten edat üflesen ucarin
Hadi diyorum
İyi kötü götür deyince götürene
Far- sinyal külüstür de olsa ihtiyatsız
Kendi kendine boyveren yalnızlıkları
Bakımsızlıktan çöken insan içine çekip çıkaran
Can çekişmeli dinamoyu
Kendi hırs saltanat mülk mal ihtirasından
Ya bismillah yallah allah feragaaat demedikçe yalandadır yanlış imtihan
Fakir fukara ilim iman dilde pelesenk furyada foyada bahane
Şahsına mahsus güce gösterişe kendinden üstün kanun nizam tanımaksızın
İster uzayda arsa arazi iş güç bakınan müteahhit ister yerel muhtariyet
Eskisi aşındıkça kopardığı parçaları yeniymiş gibi tip top




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!