Seyfi Karaca Şiirleri - Şair Seyfi Karaca

Seyfi Karaca

Dün bir insan doğar avlusunda kalbinin
Dünden sonra hoşmuhabbetlikler eder
Üzülür bazı, bazı sevinir...
Dün yedi renklilerin eyvanında beşiklerri sallanır çocukca dediliklerin
Huzurlu bir dillenişin akla ilk gelen telafuzudur sevmek..dün..
Yorgunluk atar söğüt dalında kuş

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Kirada gibi gün
Kar siparisli ve buz kesip dograyarak daga bayira caddeye sokaga
Saysan in cin kim yooook kimse ayaz
Dominoda hic beklenmedik gelenmis gibi cekene elde esir kalan
Inat ettim bana sarilan ayaza sinemi gögsümü serdim
Köpegini gezdiren dul kostakla bir iki laf

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Soguga serin
Izgarali sözlere derin
Ciger satarcasina tütsü bazarinda
Cerehate icten ice dermani yogun cerrah
Vecze müptela definini
Oturtup kendi kenarina tikitikitiki tombullu mombullu

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Kendini şehir sayan dükkanların önünde
Balıkçıdan balıkçıya atılıp savrulmuş voltalar
Garip bir su şehri uğultusu kaldırımlara üşüşüp çöken
Attığı her adımda tuzlu ve ıslak bir denizi ayaklar altına alıp çiğner gibi nemli
Canlı,
Canlı

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Sessiz sözcüklerde simdi suskunlugunu cirpinir
Nazli kuslar vardi orda sari bülbül ve kizil kanaryalara efil efil
Ince erik dallarinin
Napnazik kollarinda yuvalanmis serce kadar yüregiyle
Deli rüzgar tellerine vurgun daglar doruklar vardi orda hasretine simdi ah ceken
Bindigi kizaklardan

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Bazı doğru gibi durduğu sanılan iyimserlik gösterişli yanlışta toplumsal nabzın yoklandığı topyekün - ve sanki en ufak aykırı davranışlı istisnaya dahi boğulduğu topyekün duygusal acıma rutinlerinde suç ve günah sayar gibi linç kilitlenmelerine odaklanıp yer vermeyerek - ve hep birlikte niye SADAKAYA muhtaçlığı över kutsatır ki her alem merhamet boyama ve masumiyet süslenceli travma. ??

Kimsenin kimseye muhtaçsızlığını ve onurlu özgünlükte herkesin kendi gerçeği olabileceği değerliliği hiç kimsenin tenezzülüne, kibrine, şekerine, keyfine, kaprisine , bir parmak balına yahut acı şerbetine yahut rast getirdikçe denk düşürdükçe kıyakçısı bozalı yamalı idareten sevinç getirilerine veya ortalıktaki acziyet düşkünü vaziyetten kendini tatmin etme çıkarımı yapıcı bayramlık ayakkabısına veya tuzuna ezilsin incinsin üzülsün ki insanlık. ???

Kurumsallaşmadır güzel değerli ve devamlılığı her ihtiyacı karlılayan üretkenliği paylaşımı koruyup kollaması ve istikrarı olan hayata dair her şeyin . İnsanca yaşamak herkesin hiç kimse muhtaçlığına, sadakasına, tenezzülüne , ahkam kesmesine , dilencilik kutsamasına, sadaka mühendisliğine ve zavallı gördüğünün üstünlüğünü taslamasına bırakılmayacak herkesin hakkı ve sonsuzluk mirasıdır. Çünkü hele hele de bugünün durmaksızın acımasızlık, bencillik, menfaatçilik , çıkarcılık, zorbalık, hırs, gösteriş, kibir, korku, kuşku, güvensizlik, saplıkınlık , kahır, bela, şiddet, tacşz, tecavüz ve pisikomanyaklık üretip çoğaltanlar dünyasında her iyi niyetli yaklaşım görünümlü foya, hayatın ve insanlığın bütün doğal masumiyetini yerle yeksan etmeye çarçabuk bıkıp usanarak piyasada dolaşan çirkefliğin nüfusuna kaydolduğu sırada hiç kimsenin keyfiyet acınmasına veya muhtaçlık sadakasına ricacı minnetçi olmamak tüm zamanlardan daha çok insanlığı mecbur ve seçici kılmakta. Anlık , rast geldikçe ve geçici rica minnet karşılama gösterimlerinin , karşıdakini küçük düşürücü, teşhir edici ve rencide utangaçlığına yükleme yaptığını hiç umursamayarak duygusal savrulmalara hitaben kendine iyimserlik cilası parlatma tezgahlamanın ötesinde ve dışında hiç bir kalıcı iyileştirmelerde bulunmayarak muhtaçlık zavallılığını kabullenip kanıksamayı artırır. Toplum iradesini temsilen her alanda insanlık onurunu, yaşama hakkını ve hukukun üstünlüğünü ayrı gayrısız herkese yaşatan ve yerleşik hayata kurumsallaştıran yere inanıp güvenmektir Esas olan. Ötesi ilerisi ve gayrısı günübirlik geçicilikte bugün veren yarın kahredip lanetleyen acıma duygusu kışkırtıp - bilhassa da saf temiz dupduru doğal pırıl pırıl çocuk masumiyetini istismar vitrinine koyan- köpürterek kişi keyfiyetini ayrıcalıklı meşhur ve meşru kılan fasa fisodur.

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Herkes birden biraz birazicik
Careyi usul yavas fisiltilarda gören ihtiyar bir izin yolüstünden
Yagmur sizintilariyla kiyiya köseye sütliman olmus hickirikli burukluklarla
Sagnak bir gögün ansizin gürleyisi gibi simsek simsege
Saplanan kamalardan kenfdini cekip cikarmanin gayret telasina düsüp
Sanki aranan yalnizliklarda bulusmanin taksit taksit vadesinde nöbetleserek

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Herkesi cala azap kapida esikte
Hizaya sokup siraya dizerek ince zar kalinligini ölcen
Adini kötüye cikarmis tüm olumsuzluklarin birikip beklestigi
Bütün sorunlar toplamindan icerlere ilerleyip kapanarak
Eritip sindirmeye calisan bütün toplumsal bozukluklarla sag ve diri cikmaya
Öfkesini siddetini bunalimini gerilimini üstü tozlu esyalarla örtülü

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Depremden degil
Afetten degil
Birkac günlük gezginlige insan hayati diyorsan
Var cadirinda küflü ekmege bozulmus suya dolmus tikanmis kuyuya
Dag dorugunda orman korulugunda ve dere tepe yatagina
Ev kurdum

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Kiliktan kiliga evreden esige girip gecerek mihrak
Kendi kabugunun icinde kapandigi yerden yirtinsa bagirsa kim duyar
Kayis kusak cazibesine kapildigi zikzaklarla hiz seviyesini
Kivrandigi acilarda sonu gelmez önü alinmaz siddet seviyesine cikartarak
Üstün
Magrur

Devamını Oku