Seyfi Karaca Şiirleri - Şair Seyfi Karaca

Seyfi Karaca

Hiç kaçışı yok olacağız ondan
Hiç kurtuluşu çaresi yok...
Ağzımızda kuru ayaz belki can çekişen son nefes
Delisi tutmuş yelkenleriyle fırtına koparan dalgaları
Var birşey var bunda var..! Eğer bize mağlum olmuşsa o biçare iskele
Çaresi yok..! Çözeceğiz uğrunu kalbimizin

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Kısım hısım havadarlığı fos pıs cazibik
İpin ucunda kacık bir balon
Kısmi verilmiş çürük gazla poytuk
Fıttırık kızak...
Tercihi belirsiz kapılarda oturmuş
Eğlencesine aşıklık oynuyor

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Senin bende alacağın yoksa
Benimde sende hiç yok
Daha doğmadan ödeştik biliyorsun
Aşk bize baktı
Biz aşka…
Boşuna mı yoksa halımız, hatırımız,

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yasam sirrina müstakil ve insan degerliligine hasbihalli onur kivanc sorumluluk duyarlilik ilgi odak ve hassasiyetle, SORAN SORGULAYANA karsilik yükümlülük alip HESAP VEREBILEN ilgin islerligin saglikli ve saglam duruslu titizligiyle ancak sözkonusudur, cagina uygun olup biten hayati bütün ettkinligiyle karsilayip üstesinden gelebilmenin akil fikir yol yöntem bilgi dagarcik deneyim birikim yetki ve irade sahipliligi.
Bu denli insan karakterine kisiligini gelismis büyümüs saydam ve SEFFAFLIK hassasiyeti, hayatin bütün ihtiyac duyulan öznel ve nesnel degerlerini toplayip biraraya getiren dürüstlügün, dogrulugun, hissin, hazzin,sözün, sayginin,dayanismanin, inancin, itibarin, sevginin, hakkanietin, özgürlügün, aidiyetin, hosgörünün ve karsilikli güven asilayip nesilleyen devamliligiga dair sevincin ve güvencin sordukca dinleyebilen etkin ölcütü olark; eder degerine kendi gercekligini koyan üretkenlik fedakarlik aliskanlik inanirlik algi ilgi yaklasim ilke titizlik ve emektarliklar sayesindedir ki; emegini yolunu zahmetini ilgisini gayretini azmini bilgisini ve sorumlulugunu esirgemeden gayrete güden toplumlar, ilim kültür huzur saglik hukuk egitim imar sanayi teknoloji tarim hayvancilik cevre doga ulasim sanat kültür güvenlik tasarimcilik gida paylasim özgürlük katilimcilik gibi bütün bir hayatin ihtiyac ve gereksiimini isani ve kainati bozmadan tayin tespit ve tedariklenir.
Saglikli ve saglam dünasina gelinen yeryüzü siginaginda dogru dürüstlügü tartisilmaz ve pazarligi asla sözkonusu olmayan insanlik topragina daynarak bütün insanlik disi kin nefret kibir siddet catisma hirs bencillik zorbalik kabalik gibi sayisiz ve sinirsiz olumsuzluklardan özenle uzak durmayi gelisip olgulsan ve her karsilastigi zorlugu akla fikre vicdana fedakarliga seffafliga sadelige barisa paylasima özgürlüge saygiya sevgiye özgüvene ve özgün iradeye iliskilenerek SORGULAYIP CEVAPLAYABiLME duyarliligiyla liyakatlenen saglam temelli kalkinmislik ve zenginligin sahibi olurlar.
Bütün bunlari ihmal ihanet vurgun soygun sömürü sahtekarlik bagnazlik yozlasma kokusma alavere dalavereleriyle kandirip doyuranmaya gide toplumlardaysa, cogulculugun hicbir hak hukuk etkinlik kazanim birikim irade idrak katilimcilik gibi varlik ve tasiyici degerinin olmadigi; yagma yikim talan ahlaksizlik soygun acimasizlik vicdansizlik hukuksuzluk yolsuzluk kuralsizlik kanunsuzluk talan yalan ve yikimdan gecinen tarumarinin yaygin halde hayatin bütün eder degerlerini sahsa mahsus gaspederek hickimseye hicbir hicbir zaman hicbir sartta hesap vemyeyen yek basina buyruk keyfiyet dayatmalarin sorgusuz sualsizligini devletlestirip kurumsallastirir.
Hep kötüyle kiyaslayip eslestiren baglantili ve hep KORKUYLA cekip ceviren kusatmadan`ölmediysen süründügüne sükret ` algisi uyandirip kopuk kacak carpik ilgisiz kayitsiz iletisimlere toplayip biriktiren toplumsal yapilasm tutsakliga kükmeden hükümranlikla.…
Hayati degerlerinden yagmalayip yozlastiran afyon bagimliliklariyla itaate cöküse cürümeye mahkum ettigi kalabaliklar adina tüm karar ve yetkileri her ürlü yasam dengesizi caresizligin bilgisizligin hicligin tükenmisligin yoklugun tepkisizligin sinmisligin samimiyetsizligin soyutlanmisligin gerilimin bunalimin catismanin nefretin dislanmisligin gösterisin siddetin kavganin kültürsüzlügün sucluluk duygusunun karismis kudurtulmus kargasalarina sürüklenip savrulup giden dengesiz durumsuz yiginagin TOPLUM TUTSAKLIKKARI; yilginlikla, teslimiyetle, huzursuzlukla, yorup üzüp besleyen alt yapidan hayati heba olanlarin ülkesini onurunu kisiligini duygusunu ailesini cevresini tüm kazanim ve birikimleriyle ÖZELE MÜSTAKiL ve tekil buyruklu TANRISAL yetkilerle donatilmisliga tav ve talim esaret mülkü olurlar.

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Hicbirsey istemem ey ask, sen
Sadece sen, kafam uyar kalbim yatarsa kapin penceren dahil evindir
Sendeki hersey zaten ben
Bu manada eskiyen ne varsa tamir olup,
Kis sogugu bahara..
Ufak tefek aksakliklarin kusuruna bakan baksin bana ne

Devamını Oku
Seyfi Karaca

İyi ki de gelmişim kendime
İyi ki de baygın düşmüşüm aşkın yurdunda neler var diye
İyi ki de bakmışım kapısından içerlereine kalbimin
Sevmişim iyi ki de
Al ile moru
Kara ile kahverengini

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Tümden kaybedip hepten yitirmedikce bilip anlayamamanin viran döngüsü ne zor seydir dünyayi hic bozulmmis körpe caglarindaki varlik dirlik ceyiz ve zenginligiyle kiymete layik ve kudrete kadir bilmek…
Oysa ne cok akil fikir ögretici yasanmisligi ve deneyimi vardir hayati cekip ceviren zamanin akinti suyu etrafinda dolup bosalan insanlik var olali beri. Kis beyazlar giyip süslenmis sogugunda köse bucak kurdugu sobayi kibritle alevlendirip fikren bir avuc mutluluga ve kalben hic yüksünmemenin ele avuca sigmayan sevinciyle yorulmus- edilmis emeklerin sicakligina siginmak gibisi varken, celik comak hic umulmadik gafil yerden, sanki hic yoktan, feldir fecir cildirip giden densiz dengesiz sökülüp koparak bir yikinisten bozulursa, iklimler azar isitir daglardan rüzgar delirdikce deliren hükme azap cürüpler sayar siralar. Dizgini kördügüm koparan kayislardan yolu hep sarpa süren kapkaranlik kisneyisler yeri gögü dellale verir, heybeler küfeler agir bir HOZAN külfetinin körpe cagina zül ve zan düsmüs koruklari misali ne cardak ne örtme ne sap ne samanlik…öznesi kabus olmus kahirli ünlemlerle cagrisip cigrisan zifir müebbeti zimmetine hükümdar eyler..
Ne diyordum ben böyle….ha evet, onca dünya tarine insan misli oyalanip eylendikten sonra kendine MEZUN olmaliydi hic degilse insana kendini verip teslim eden Hayat..
Degil…öyle degil iste ki, 1618-1648 araliginda Avrupa ölmekte ve öldürmekte had hukuk sinir ahlak tanimayan vahset gücü yüksek Otuz yil boyunca DIN ve MEZHEP savaslari yasadi.Orada aslinda kendini kaybetmenin en igrenc zulüm ve ölümü vardi. Fakat buradan insanlik daha ÖZNEL AYRISMALARA kopup uzaklasirken ( ulus devletleri dogarken ) ölüm zulüm aci yikim sürgün salgin aclik efillikten baska hicbir kazanci olmayan, bir sonraki dünya savaslarina da nasil daha ucuz, etkin, yogun, ve topyekün insanlik imha edilirin KOPYA MODELLIGI sinanip denendi.
Uzun, yorucu, bezdirici, zehir ören viran ve zindan müjdesinden baska hicbir katigi olmamanin ardindan LÜBEK `te ( 1629) ve ardinda Prag`da ( 1635) daha sonra ve bütün büyük ölüm zulüm kayiplarindan sonra da Westfalya`da ( 1648) BARIS denen kavramin ne kadar dünya güzeli bir nesne olduguna dair OTUZ YILLIK insanliga kasteden cinnet gecirimli cehennem sapkinliginin nihai sonuna varildi.
Fakat gel gör ki birinci, ikinci ve soguk savaslar boyunca herseyi tüm dünya capindan ölümle sinayip katliam makinasiyla in özdestiren kasip kavurmalari, insanligina gelisip alisamayan saplanip kalmisliga zerrece birsey ögretmemis gibiydi ve topyekün tüccar edilen ölüm –zulüm hic bitip dinmedi.

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yan Fülüt
Çello
Ötekiler...Yaylılar...Vurmalı vurmasızlar
Daha ne istenebilir ki
Günü klasikten açmışsa kar
Daha ne dinlenebilir

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Bilirsiniz veya bilmezsiniz fakat O`dur ki…
Günün hangi saatinde olursa olsun, hava yagsin veya yagmasin
En güzel yerinden nazli ve incecik acmis serpilmis körpe cicekler gibi cahil
Zevk dolu sefa seyri bütün cazibeligin ic giciklayici cekiciligiyle
Alip sarp bir yerden türlü namahremligin koynuna saklayip götüren gizi
Bilemediyseniz kadin denen hayat yarisi varligi ne taniyorsunuz ne de iliskin

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yapraga topraga suya
Halini kendimden bilip estigim rüzgarlardir bunlar benim
Vurulmus bir kirbac gibi halkalanan yagmurlari nehirlesip damladan amlaya
Yanar miyim
Yagar miyim
Zehriyle balkatik sofra seren her sancidan

Devamını Oku