Sevgi Gül İlkan Şiirleri - Şair Sevgi Gü ...

Sevgi Gül İlkan

Kalbime ağır gelir benim ikinci yüz! Davranışım herkesin kendisidir...

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Gri günler
Güneşi kaç asır taşır karnında
Kaç asır sürer bu doğum sancısı?

Özlemek sadece kül olmak değil
Tende kar yaprağı imiş bir de.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Vursan da ölsem mi
Diyesim geldi
Yorgunluk gelince senden bi'

Bir acı söze mi yenileyim
Ateşten birikmiş denizim

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Kerim yine her zaman olduğu gibi, iftara yaklaşık bir buçuk saat kala, Eyüp Sultan'daki iftar çadırına gelip, köşedeki masaya oturdu. Erken gelmesinin sebebi, hep aynı masaya oturmak istediği içindi. Bu masayı sanki yuvası bilir, etrafındaki insanları ise akrabaları gibi görürdü. Akşam önüne aynı saatte yemek gelmesi, ona işten eve gelme hissi uyandırırdı. Hayalinde bir eşi, iki çocuğu vardı; düşüncelerinde onları da bu masanın etrafına oturturdu.
Masaya oturunca, ''Ya kısmet! Deyip uzaklara daldı.
Yetiştirme yurdundan ayrıldığı ilk günü düşündü. Sudan çıkmış bir balık gibiydi; nereye gideceğini, ne yapacağını bilememişti. Kıyıya vurmak böyle bir şeydi herhalde.

Yetiştirme yurduna, bir binanın önüne bırakılmış bebek olarak gelmişti; bu yüzden kimi kimsesi bilinmediği için kimsesizdi; gidecek yeri yoktu. Haliç surlarına sığınmış, burada kendine uygun bir yeri sığınak yapmıştı.
Yetiştirme yurdundan ayrıldığı ikinci günün sabahında, dünden beri aç olarak uyanmıştı. İlk iş olarak fırıncıya gidip, hem ekmek, hem iş istedi. Fırıncı, yetiştirme yurdundan çıktığını öğrenince ''Kime güvenip seni işe alacağım'' deyip kovdu. Ekmek alırken olaya tanık olan orta yaşlarda bir kadın, Kerim'in eline biraz para verip ''Git karnını doyur'' dedi. Daha sonraki günlerde de kaç yere iş için başvurduysa, yetiştirme yurdundan çıktığı için kabul edilmemişti.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Duansa gelen,
Ne gelir elden?
Buyruğa,
Boynum kıldan ince!
İbrahim!
Eğdim başımı,

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Hüzün, her gün
Yeniden demlermiş kendini.
En acı halini ise
Gece yarısı alırmış.

Saatlere ağzına kadar dolup

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Ben aklımı başıma toplayabiliyorum;
Toplayamadığım darmadağın yüreğim.
Ateşin, buz tutmuş bedenin, toprağın içindeyim.
Kefenimin üstüne en güzel elbiselerimi giyinip
Toprağımın üstüne rengarenk çiçekler dikiyorum.
İçimde cesetlerimi defnedecek yer kalmadı.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Ellerimin toprağı sevmesi
Annemden kalma bir hatıra.
Ki küçükken
Annemin çırağıydım.
Ondan öğrendim
Fideleri dikerken

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Sabret, sabret diyorsun da can
Bu yanık kokusu yürekten geliyor
Bu gözyaşı özden.
Hasreti ayrılığın annesi,
Göğsümde besleniyor tüm sancılar.
Ne kadar beklersem bekleyim umudun camlarında

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Toprağında yirmi sekiz yaşında oldun
Arkanda bıraktığın günleri soldurdun
Yaprak yaprak dökülüşümdeki halimi
Üstüne esen yeller anlatmaya dursun

Yokluğunla yakasız gömleği giydirdin

Devamını Oku