Sana mektuplar uçuruyorum
Söz yaşlarımı bulutlara doldurup.
Yüzün günlük güneşlik mi
Hatıralarımızdaki gibi?
Beni
Can parçam
Sen gittiğin günden beri
Benim uykum hep sana geliyor.
Canımın kenarına oturdum bekliyorum
Kuşlar gelip geçiyor sen yoksun.
Kış beklemesi bu.
Ya parçalı bulutludur uykum
Ya sağanak yağmurlu.
Sadece geldiğin günlerde
Güneşli uyuyorum...
En zor anında,
Kırılınca kan/atlarından,
Meleğine seslenir insan,
Anne! diye.
Canın en çok yandığı anda,
Dizlerinin üstüne düştüğünde,
Yüreğimin mürekkebinden
Yüzünü yüzüme çiziyor kirpiklerim;
Aynalarda seni görüyorum.
Her yerde seni görüyorum.
Gök yüzünden sağanak sağanak
Har boşalıyor içime;
Şehrim!
Nazlı gelinim!
Yıkık dökük içindesin.
Kim söktü kalbini?
Duvağın kanıyor.
Dikemiyorum yaralarını, ellerim yaralı.
Birer ikişer gidiyorlar
Taslarını tabaklarını
Tarakta saçlarını
Albümlerde fotoğraflarını
Hüzünlerini
Üzümlerini
Sen benim güneşimdin
Yüzün gözlerime vurunca
İçim aydınlanırdı.
Doğmamak üzere battın
Beni karanlığa saplayıp.
Gecenin körü uykuma bıçak şimdi...
Sese koştum
Yağmur gelmiş
Ben aslında
Kokuna koştum
Bu koku gündüzkinden de öte
Gece olunca hep mi çoğalırsın sen...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!