Sevgi Gül İlkan Şiirleri - Şair Sevgi Gü ...

Sevgi Gül İlkan

Kırılan cana doldurulan umut boşunaymış.
Ellerim boş dönüyorum ömrüme.
Olmuyor usta!
Olmuyor.
Sanırım ben bu defa yaşamayı öğrenemeyeceğim.
Ve bu acıya dayanmaya hep çırak kalacağım...

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Kirpiklerime konan kuşları
Sana uçuruyorum
Mektup mektup hasretle.
Cevabını rüyalarımda yaz.

Yerden çok, göğe bakıyorum

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Bu nasıl bir davadır ki,
Kravatı kan.
Yüzümün pencerelerinde duman.
Yetişin! Gökyüzüm yanıyor.
Omzumda güvercin ölüleri.
Bu nasıl bir can pazarlığıdır,

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Kiminle konuşsam
Gitmek istiyor
Önce buralardan,
Sonra herkesten
Ve her şeyden.
Kiminle konuşsam

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

İnce görüpte çekme ipliğimi
Misina ipi gibiyimdir
Ellerini keserde geçerim.
Kelimelerimdeki dertlerden
kimse etmesin istifade
En güçlü kalkanlarımdır benim.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Gökyüzündeki yağmurlar,
Yüreğimdeki cümleler,
Ben ve adımlarım;
Biz dördümüz birlikte,
Nasılda güzel çiseliyorduk
Gezmelerde;

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

İnsanlara canımı ortaya koyandım.
Canımı ortada buldular.
Beni beyaz önlüğümden vurdular
Kalbimi kurşunlarla parçalaya parçalaya.
Annemin yaptığı yemeğim hâlâ sıcak.
Annemin emeği hâlâ sıcak.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

İnsandan çok yara aldım; çok yoruldum; lakin, doğruldum; çünkü, doğruya dik durdum!..

Hiç kimseye, ne hançer olmak isterim, ne kurşun! Herkes kendi hançerinde, kendi kurşununda vurulsun...

Ben, hep Allah deyip yolumu buldum, buluyorum.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Akbilimi basıp, otobüsün üçüncü sırasındaki koltuğa oturdum. O sırada şoför telefonla konuşuyordu. Yolcuların hepsi bindikten sonra, otobüs duraktan hareket edip istikametine doğru yol aldı.
Beş dakika kadar sonra, telefon konuşması devam eden şoförün sesi sinirli sinirli yükselmeye başladı. Konuşma tartışmaya dönüşmüştü anladığımız kadarıyla. Şoför sinirlendikçe, otobüs de sinirleniyordu. İç sesim, ''Otobüs, şoförün tarafını tutuyor. Tabii bunca yıllık hukukları var ne de olsa'' deyince gülümsedim. O esnada şoför, ''Beni delirtme!'' diye bağırınca, otobüs de delirmeye başladı. Biri oturduğu yerden, diğeri altı tekerleğiyle deli gibi gidiyorlardı. Arkadaki amcalardan biri ''Şoför bey! can taşıyorsunuz farkında mısınız?''
''Şoförün daha kendi canından haberi yok, bizimkinden nasıl olsun'' dedim.
Yolcular iyice huysuzlanmaya başlamış, homurdanıyorlardı. Şoför, telefondaki kişiye odaklandığı için kimseyi duymuyordu, ya da aldırış etmiyordu. Yanımdaki teyze, ''Bu şoför tam dayaklık'' dedi. Şoför, telefondakine son hamlesini yapar gibi ''Senin yanına bırakmam!'' Belli ki otobüs de telefondaki kişinin yanına bırakmayacaktı, çıldırdı.
Orta kapının orada duran genç, ''Şoför bey akıllı ol! Bunca insanı taşıyorsun, bak yanına gelmeyim!'' İç sesim, ''Otobüs sen niye itiraz etmiyorsun, sizi şoför değil ben taşıyorum diye.'' İç sesimin muzipliği yine üstündeydi.
Şoför gence, ''Hadi gel! ne yapacakmışsın göreyim.'' Telefondaki tartıştığı kişiden hızını alamamıştı belli.

Devamını Oku
Sevgi Gül İlkan

Yaşamak dediğin, bu dünyada midenden çok yüreğini doyurmaktır; öyle dedi ruhum...

Devamını Oku