Şiir, bedenin ruha göçüşüdür yaşamak için...
Ne vakit şiir tutsa
Dünya denen taşıttan iner
Kalemin içine binerim
Duygu köprüsünde
İki yakamı bir araya getirir
Bir gün öldüğümde
Bana
Şiir şiir gitti deyin
Lütfen!..
Bir ''hoşça kal'' borcum,
Niye geldin, niye gittin?
Şiir mi kovaladı?..
Kapıda ne yazıyor? Şiir.
İçeride ne okunuyor? Şiir.
Kör müsün, ya da sağır?
Şiir şiir git...
Halı tezgahında büyüdü ellerim
Demir tarağından geçti yüreğim
Kalemim eyledim argaç ipliğini
Her ilmeğe bir kelime ekledim.
Cümlelere, hayallerimi, umutlarımı ektim;
Yüreğimde yeşerirler diye umut ettim.
Biliyor musunuz?
Uçurumun kenarında
Ne zaman ölümle burun buruna gelsem
Şiir tuttu kanatlarımdan...
Bu yağan yağmur değil, şiir.
İstanbul'a en çok yağmur yakışıyor.
Ruhuma en çok yağmur yakışıyor.
Ben hep yağmura yakalanayım
Yüzümde güneş açıyor
Kirpiklerimde çiçekler.
Herkes şarkı dinler, söyler.
Şiir okuyor mu?
Sen ondan haber ver.
Adıyla başlayan satırı
Beyaz bir sayfaya koyup
Şiir karın doyurmuyor diyenlere:
Şiir yürek doyurur.
Benim
Midemden çok yüreğim acıkıyor...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!