Ömür dediğin sabahla akşam arası.
Bir gün ölüm uykun gibi gelecek aniden.
Sırra kadem basacak yaşadığın ne varsa
Ve sen gözyaşlarıyla silinip gideceksin...
İnsanlığı üç kuruş etmediklerin
Beş kuruşluk kahırları var sırtımızda.
Kalbime saplananlardan,
Tamda kurtuldum derken,
Niye yenileri girer ki sıraya?
İyilik kötüye etki etmiyor bunu anladım.
Ömür dediğin sabah ile akşam arası.
Bir gün ölüm uykun gibi gelecek aniden.
Sırra kadem basacak yaşadığın ne varsa.
Ve sen gözyaşlarıyla silinip gideceksin...
Sokağımızdaki çınar ağacının dalları
Bakışlarıma sarılan kollarındı
Her bir yaprağına yüzünü resmederdim
Resimlerin sana albüm gönlüme düşerdi
Tüm evlerin pencerelerini gözlerin bilirdim
Gül dökmüş yine yollarıma
Dikenlerini kıra kıra
Bir şiir ki aşka nirvana
Oysa onu tanımıyorum
Merhem uzatıyor yarama
''Eleğin sık.'' derdi annem, ince fikirli olduğum için.
O da bir şey mi?
Ben onu kaybettiğimde rendeden geçtim...
Ömrünün kordan sınavlarına
Ciğerinin alev almasına
Küllerinden güle uyanmana
Buluta dolup koşandır şiir
Ağaçlar mı dökülür hep.
İnsanlar da dökülür kirpiklerinden avuç içlerine.
Kimine manasızdır artık ömre gelecek bahar.
Bedenden ruha geçmek diye bir şey daha var.
İnsan mevsimini asıl burada arar.
Öyle bir mevsim ki
Biliyorum
Senden yana
Son nefesimeze kadar
Gözlerimiz nemli bakacak dünyaya.
Bi' köşeye çekildiğimizde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!