Öpücüklerini kutuya koydum
Bakışların odamda dolanıyor
Geceler saatimin akrebinde...
Gündüzlerin yelkovanında
Bir sağa bir sola
Zorlana zorlana uyumaya çalışıyor.
Kapıyı açın
Kim olduğum önemli değil
Birşey kaldı sizde
Almaya geldim...
Kendimi.
Bir yudum aşksın şu an içimde
Henüz yerini bilemediğim
Gezinip duran, ansızın vuran
Bir garip şüphe gibisin içimde.
Belli belirsiz bir hayal
İlk hıçkırık ve gözyaşıyla şiirimi
Beyoğlu’nda bir binada yazdım
İlk hıçkırığımı yerimden kalkarken
İlk gözyaşımı merdivenlerden inerken
Ağlarken yazdım.
Güneşli bir gün yine İstanbul’da
Parlıyor caddeler
Fiyakalı kaldırımlar...
Kaldırımlar üzerinde çökük insanlar.
Pencere kenarlarında yoksul güvercinler
Bu durakta beklediğim,
Kim bilebilir belki sensin,
O otobüste olabilir;
Ama büyük ihtimalle sensin.
Bir otobüs geliyor Taksim’e,
Bir cadde oldum ayaklarına,
Bir yağmur oldum yanaklarına,
Bir rüzgâr oldum saçlarına,
Bilemedin, fark edemedin beni.
Bir bilet alıp içine bindiğin,
İlk defa ıslanmadan
İçindeyim bir maviliğin
Ne balıklar var, ne dalgalar
Öylesine durgun ki;
Anlatamam.
Gariptir ama yine ayrılık üzerine
Kurduğum bütün cümlelerim
Zor geliyor söylemesi
Dudağa değince azalıyor
Gönül inlemesi.
Bir dakika dur
Yaklaş yanıma
Tamam, uzaklaşabilirsin
Gözlerinden düşenlere baktım
Yaş zannettim önce
Değilmiş, benmişim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!