benim bu dermanımı kesik yapan hangi makas
hangi yol ayrımı halkayı koparan
hoşça kalın desem bir kapı gıcırtısı
basamak tedirginliği bu bilirim
bu bilmeyi pay ederim hepimize
hepimiz altı üstü bu kadarcığız
içimizden mırıldandığımız hiçbir şey örnek gösterilesi değil
ve sırf bunun için bile büyük oyuncularıydık
kanamalı yaralarımızın
mahremiyetin ağzı açık
neyi sırtlandıysak yokuşlarda
kalakaldık yanlış soru gibi akıllarda
bismil'de son nefeste bir besmeleyim
cizre'de taşlaşmış yüz
büyük ihtimal taşlanmışımdır
sana kaç porsiyon beytüşşebap ısmarlayayım?
ankara'da kanlı bir durakta düşündüm bunları
kalbimdeki kanamaya denk düşen bir tekâmül
sırrını balıklara söylesem anında unutulacak
geç kaldığım her ne varsa sıradanlaştığım
ve ucundan kıyısından sıradanlaştırdığımız
aşk yoksulluğundan kalkıp yetişme umudu
insanın hüznü kalbi kadardır
bunu gözlerime not ettim
böylece bir unutmayışa dönüyor dünya
aceleci bulutlar dönüyor
kuşlar ve tomurcuklanmayı bekleyen dal
gözlerim kapalı mı açık mı bilmiyorum
bilmemek iyi bir şeydir
muhtemelen bir kediydi -ellerini gördüm
kedinin ellerini gömdüm arka bahçeme
bahçem çöl.
beni şair diye yazmamışlar
annem de herkesin annesi değildi
suya ve zamana ağlardık
makamlardan habersiz
biz yine unutalım
ki kadim bir töredir yöremizde
dövülmedi demirler kesildi hakim bey
kader dedilerdi lakin tekerrürdü
kaçıncıl sessizlikti bu canhıraş
kaçıncıl afyon çektirilişimiz.
bir kafayı bedeninden koparmak savaş değil
çocukların organları dağılmışsa ağlamak yenilgidir beyler
bir bardak açık çayın yanında sigara yakmaktan
ve öyküler resmetmekten başka bir şey gelmiyor elden.
anadolu nasıl da bereketli
herkesin bir üzgünlüğü var kırıştığı
güneş yanığı teninde kusur
store perdelerini göndere çektiği
kibrit kutularını andıran evlerin içinde
kapılar ve duvarların hüznünü taşıyan odalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!