Kıl! Kıyam üzere ayakta,
Oturarak yahut yatakta,
Terk etme sakın yolculukta!
Kalbimiz atıyorsa tık tık,
Namazsız kulluk olmaz artık.
Namaz cemaatle kılınsa,
Sevapların kat kat katlanır.
Düşmanla baş başa kalınsa,
Aynı görüntüye rastlanır.
Ordunun bir kısmı salatta;
Korku namazı sonrasında,
Her ahvalde Allah’ı anın!
Cesurca düşman karşısında,
Gerekir ise ver bu canın.
Ortam olduğunda güvenli,
Savaşın her merhalesi,
Yap, gelen neyse elinden!
Düşmesin İslâm kalesi,
Git düşmanların peşinden!
Düşme sakın rehavete!
Zafer oğulları hâliyle;
İstedi, sonuç olsun lehine.
Gerçek anlaşıldı vahiyle,
Hüküm verildi aleyhine.
Ayırdı haklıyı haksızı,
Sadece Müslümana değil;
Tüm insanlığa eder hitap.
Şu olaya kulak ver eğil!
Kur’ân; ne kadar güzel kitap!
Zafer oğullarından biri,
Sırf kendi yakının diyerek
Gördüğün gerçeği saklama!
Yalancı şahitlik ederek
Bile bile onu aklama!
Günahkâr zulmeder nefsine,
Gider doğru yolun aksine,
Kulak vermez Hakk’ın sesine,
Varır bâtılın zirvesine.
Bazen de haddini çok aşar,
Yüz beşinci ayeti hatırla!
Bir hırsızlık olayı olmuştu.
Suçlu, gezerken masum tavırla,
Hak, adalet yerini bulmuştu.
Zaferoğulları kabilesi,
Düşün! Bir toplumun içindesin,
Birkaç kişiyle bir köşedesin,
Onlarla fısıltı hâlindesin…
Görenin şüphe düşer içine,
Yakışmaz bu davranış mümine.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!