Müslümanlar çıktı yola,
Niyet, umre ziyareti.
Kaldı bir sonraki yıla,
Üzdü bu karar ümmeti.
Mekke’miz fethedilince,
Hazreti Âdem’in (as) iki evladı;
Hâbil ve Kâbil’dir onların adı.
Aralarındaki sorun uzadı,
Her ikisi de bir kurban adadı.
Hâbil sundu malın en iyisini,
Helal dairesi çok geniş,
Haramlardan uzaklaş yeter.
Müslümanlara bu sesleniş,
İslâm ile kucaklaş yeter.
Bellidir haram kılınanlar:
İşitin ey insanlar bu ayeti!
Rabbimiz yasaklamış cinayeti.
Uyma şeytana bozup da niyeti,
İki dünyada hüsran nihayeti.
İnsan hayatı kutsal; değerlidir,
Gitmez ise de hoşa,
Çıkamadılar başa,
Çabaları boşa…
Kâfirde ümit söndü,
Mağlubiyet göründü.
Yollarda eşkıyalık yaparak gezen,
Dokunulmaz canlara kastedip üzen,
Mallarına çöküp insanları ezen…
Her iki dünyada da vardır cezası,
Hüsranla biter zalimin macerası.
Unutma Rabbini,
Rızasını ara.
Düşünme aksini,
Düşmezsin sen dara.
Salih amellerle,
Aldanma görüp hayatını,
Kâfirin dünyası cennettir.
Kaybeder bir gün rahatını,
Kabirden sonrası cinnettir.
Vermek istese yatı, katı,
Dokunulmazdır kişinin malı,
Onun izni olmadan alınmaz.
Haramdır; bu emre uyulmalı,
Sahiplenerek bir mal çalınmaz.
Hırsızların sağ eli kesilir,
Yahudi, münafık; huylar besbelli,
Rabbimiz Resul’ü etmiş teselli:
“Üzülme! Onlar inkârda yarışır,
Rahat duramaz; fitneye karışır.”
Kulaklarını verirler yalana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!