Bulduktan sonra hidayeti,
Ne kötü! Seçmek dalaleti,
Peygambere muhalefeti…
Bilmelisin dinin kıymetin,
Göster Rabbe teslimiyetin.
Tevhidden uzaklaşmış,
Şirke bulaşıp şaşmış,
Şeytanla kucaklaşmış,
Allah affetmez onu.
Hakikate göz yumar,
Yaklaşır sağından, solundan,
Her zaman vardır bir “be planı.”
İkna eder çeker kolundan,
Değerlendirir her alanı.
Hayaller kurdurur, oyalar,
Cennetlik addeder kendisini,
Bu, Ehl-i Kitabın kuruntusu.
İspat etsin o zaman tezini,
Mümkün değil; onun avuntusu.
Varsa iman ile salih amel,
Kalmaz soru işareti,
Ashabın akıllarında.
Rabbim vahyeder ayeti,
Çünkü Resul yanlarında.
Açıklar Allah hükmünü,
Kocanın sözü ve davranışı,
Hissettirir ise ayrılışı,
İzlemeli mi bu yıkılışı?
Aranmalı çözüm arayışı.
Kadın duyarsa bundan endişe;
Allah uyarır ümmeti;
Çok ağır mesuliyeti,
Zor sağlamak adaleti…
Çok evlilik bir ruhsattır,
Zalimin sonu berbattır.
Kurulur bin bir emekle,
Sarsılır kavga etmekle,
Yıkılır boş ol demekle...
Şeytanın bir fısıltısı,
Çöker aile çatısı.
Gördüğün kusursuz kâinat,
Yeryüzü, sema; hem de kat kat,
Bilip-bilmediğin mahlukat…
Hepsinin var bir yaratanı,
Sen bir hiçsin; Mâlik’i, tanı!
Gerçek anlamda Mümin;
Zarar beklenmez, emin.
Ayrılmaz adaletten,
Doğruyu söylemekten.
Zengin-fakir ayırma!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!