Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

Kıyılarımızın boş kumullarında yağmur altında dolaşmayı düşledikçe biz
Ne kadar istemesek de, inkar etsek de, bir gün her şey geçip gidecekti işte
Bir sevdanın ruletini çevirdikçe kanadı yüreğimiz, koptu birbirinden ellerimiz
Bedenimizdeki aşk telaşıyla, yüreğimizdeki kıyım ateşlerine attık kendimizi

Sapandan çıkan bir taş misali patladı öfkemiz sürüklendiğimiz aşkın nefesinden. Çığlık çığlığa aktığımız gecelerde hırçınlıklarımızı dayattık yüreğimize. Nedensiz taşlaşmalarla bıçkın düşünüşlerde ayrıldık, göğün en mavi denizlerinde olta atarak sevdamızın töresine karşı durduk. Suçumuzun sorgu mendillerini kurutmadan kan düşürdük yüreğe, can biçtik kalbimizdeki dileğe ve helalleşmesiz, duldasız yıldızları kendimize mesken seçtik.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin





Sözlerimin dağlarından bir çığ düşer, anlarsın beni günün birinde
Kutsal yüreğinin tapınaklarını sellerim basar, kaybolursun içimde

Devamını Oku
Selahattin Yetgin





Bir gün, mavi bir iklime taşınır senin de bedenin
Bir yaşamak türküsü büyür üzünçlü dudağında

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

İsterdim ki, bir değişim yarat kendinde, söv sönmüş yıldızlara.
Kendine kahretme artık, seni çıldırtan huylarına derin bir çizgi çek.
Boşver yüreğini katmerleyen, gözlerini çivileyen üzünç basınçlarına
Yaşamak bir şarkı, yaşamak bir sevda, yaşamak gözlerin gibi gerçek.

Unutulmuş şarkıları anımsayarak değil, unutulmamış aşkları yaşayarak çoğalacaktık biz. Kaptansız gemilerle çıkmıştık bilinmez yolculuklara. Dümenimiz gece yorgunu, pusulamız balık pullarıyla örtülüydü. Sevişen gecelere bakardık yıldızlar altında, utanırdık. Sokulurduk birbirimize ve yunusların diliyle birbirimizi anlardık. Yitirilmiş umutlarımızı arardık en çok. Denizler hırçındı, denizler kabarık olurdu ve biz en çok sulara yüzümüz düşünce birbirimizi bulurduk.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Beni sana sürükleyen yağmur sağanağı hayat
Tüm çıkmazların mazgalında birikmekteyim
Peşimde geçmişimin hüzünlü sarmaşıkları
Lirik bir zaman slâydında beklemekteyim.

Sarılsam hasret gemilerinin güvertelerinde

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yaşamak ruletini döndürdükçe ellerimiz, biz kırılgan düşler sokağında hep birbirimizi özleyeceğiz.
Acılarımız sevinçlerimizle kavgalara durdukça asi, yangınımızı yazdıkça da sevdalı bakacağız yollarımıza.
Usumuz çıplak uykularda birbirine sarılmayı, anılarımız dününü reddetmeyi öğretecek sargılı kollarımıza
Aşk ki, her sabah lambasına gaz koyan bir el gibi üzerindeki ince zarı aralayarak açar gözlerini sabahlara.

Kılıçların öfkesidir ustura yalnızlığımızı biçen. Kelimeleri evrenden ödünç alarak kurmuştuk bu sevgi ve aşk sergisini. Çığırtkan duygularımızı toplayarak nostalji faytonuna attık şimdi bedenimizi. Günlerimiz öfkenin sargı bezlerini dolarken ağrılı bedenimize, biz yine de unutulan bir filmin müziğini bulacağız gönül sandığımızda.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Kendi sesimin tınılarından ayrılık işlerim gergefime
İmgelerime düşer düşlerin gelinliğini giyen bir kız
Şölenler kurulur, kadehler kırılır, öpüşlere düşerim
Bir şiir olurum en çok, yanardağ gözlerinde kalırım.

Vuslatın çıraları yanınca cemreler aya vurgun düşer

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

‘Öfkeli bir kalabalık oluruz bir gün, sığmaz hıncımız alanlara, soylu bir yumruk olur ineriz soysuzların kimliksiz çabalarına’…

Şahin olup yurdumun dağlarında dolaştım dün gece
Meçhul yarınlarımızın kara yazgılarını izledim sessizce
Gaziler feryattaydı, sürdüm şehit kanlarını göğsüme
Yanağımda kutsal yaş, kanlı toprağı sürdüm gövdeme

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Adının kıskanç rahminden damlardı aşk
Soysuz gidişlerin köprülerini yıkardı sel
Yorgun bir yolcu uğrardı gecemin hanlarına
Avuçlarıma sığınırdı ıslanmış kuşlar

Mürekkebi kurumuş bir hokkada arardım seni

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yine yağmurlar yağmakta ülkeme. Yine fırtınalarımın sonrasında gözlerinin pınarlarında ıslanıyorum. Beni bu yerkürede tek anlayan sen, bir tek ağlatan sensin. Benim için döktüğün her gözyaşında hiddetimi dağlara, denizlere haykırmak geliyor içimden. Yolumu pırıl pırıl temizlerken yüreğinle, kusursuz kişiliğinle yeni bir dünya'ya konuk ettin şu benliğimi. Sensizliğin saatlerinde kabına sığmayan sularca taşıyor, kapalı kapıları yumruklarımla un ufak ediyorum.
Sen varlığınla başka bir dünyanın yolcusu ederken beni, gözlerinin sıcacık kumsallarından ayrı düşeceğimi düşünmek bile istemiyorum. Senin bana sunduğun aşk zehrinin mutluluğuyla, her gün ölüme, yalnızlığa ve KIYAMETE gideceğimi bile bile SEVİYORUM SENİ. Sensiz bir an bile haramken bana, senin yanında bulduğum huzur, senin yanında ciğerlerime çektiğim her nefeste dünyanın en yüce yerlerine çıkarak avaz avaz bağırıyorum SENİ SEVDİĞİMİ.
Ama sen duymuyorsun. Senin yüreğinde bütün kapılar bana kapalı. Direnirken aşkıma, ne çok zorlandığını biliyorum. Sana sunduğum en kutsal sevdaları görmüyorsun. Korkularla körebe oynayan bir çocuk gibi hep kaçıyor, kaçıyorsun.
Birgün, sevdam tetikte beklerken çıkacağım karşına. Yüreğimin seni paralayan tüm sözlerini yüreğine kusacağım. Seni senden isteyeceğim. Ne kadar inat etsende, ne kadar kaçsanda uzatacaksın ben istemeden ellerini. Yüreğine ve gözlerine doya doya bakacağım. Saçlarının incecik tellerinden ördüğün kafesi parça parça edip atacağım denizlere. Kanlı yüreğimi aşkının denizlerinde yıkayacağım.
Birgün, sende döneceksin gözlerime. Kıracaksın seni benden ayıran tüm zincirleri. Bir çizgi çekeceksin sen de benim gibi geçmişine. Ellerime, gözlerime, yüreğime döneceksin. Bizi buncadır yakan, yıkan, öldüren hasreti bitireceksin. Bunu ne çok istediğini biliyorum. Benim için aştığın tüm dağlarda, sana duyduğum sevginin ulaşılmazlığında büyüyor sevdam. Yıktığın tüm tabular, seni bana bir kader gibi önüme çıkaran yazgımın anlaşılmazlığında, bilinmezliğinde seni yaradana şükürler ediyorum her gece. Mantığımı ve duygularımı her an tartıyor, bu anlaşılmaz yerkürede sensizliğe çıkan bir tek yol bulamıyorum. Çılgınlıklarımla, sevginle çocuklaşan yüreğimle, geceler boyu sana ördüğüm sevda kozamla, bir kez bile söylemediğin 'SEVİYORUM' kelimeleriyle ben her gece sarmaş dolaş yatıyorum.
Tüm bunlardan sonra bilki, sana yürüyorum. Senin yüreğinden başka bir yürek bilmiyorum. Bana biçilen bu kader elbisesini üzerimden ancak sen çıkarabilirsin. Bu yürekteki yangını ancak sen söndürebilirsin. Ama ben seni sevdikçe, bu dünya döndükçe sen de beni seveceksin, benim için yanacaksın. Bizi birbirimize bağlayan bu kader değirmeni döndükçe birbirimiz için yaşamaya devam edeceğiz.

Devamını Oku