Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

Haylaz bir cenin/ce umutlanıyorum
Sürahide su/bardakta yanık dudak
Karanlık kanımda üşümüş lamba
Sokuluyorum kendime kırıtarak

Çarşafta bir beden umutları lal

Devamını Oku
Selahattin Yetgin



Sessizlik sularını yarıyor ruhum, dönence iklimlerde ellerini arıyorum
Bir yangın çığlığı bedenimde, titrek alevlerle bana gelişini bekliyorum
Aşkı sürdüm devasız tenime, sıtmalı bir yatakta sensizliği düşlüyorum
Gönlüm alıştı gelgitlere, kaçtıkça senden sevda ateşlerinde yanıyorum

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Biriken kederlerimiz okşadıkça yüreğimizi, hırçınlığımı salıyorum zindanlarından. Gölgemden ayrı gezdiğim günlerime nispet, sensizliğin sahralarında gezintiye çıkıyorum. Mutluluk uğramazmış zamanın karanlık koyaklarına. Sevdalar yitirmiş anlamını, satılmışlar üç kuruşa. Işık kalmamış yüreklerde, virgüllü, noktalı sözcüklere boyun bükmüşüz.
Duydum ki, düşlerini de satmışsın sonunda. Korkunun hayın ellerine soyunmuşsun. Yüreğinle övünürken bir zamanlar, yüreğini de atmışsın küflü odalara. Adına umut koyduğun çiçeklerle dert ortağı olmuş, ömrünün geri kalan kısmına çizikler atmışsın.
Gecemin denizinde kopar ansızın fırtınalar. Bağım talan olur birazdan, yüreğimde susar, korkarım gerçeğe dönüşür masallar. Ayak seslerindeki ağıt, hüsranlı gözlerinde acıyı sezdikçe, gül dudaklarına özlem fırtınalarımı çağırırım uzaklardan.
Yalnızlığımın yüreğimi darmadağın eden saatlerinde, sensizliğin nakaratı düşerken dilimden, seni ararım her dem. Ellerimi ellerine tutuşturup sevda gemileriyle yolculuğa çıkar, karmakarışık duygularımı gözlerinin salıncağında sallarım.
Bir gün haberin bile olmadan gideceğim buralardan. Senin asla ulaşamıyacağın, aklının ucuna bile gelmiyecek yerlere demir atacağım. Buzul sarkıtlı yerlerde bağdaş kurup ölümle alay edercesine onu çağıracağım. Aşklarımı, sevda sızılarımı bitireceğim.
Gül kokulu mektuplar yazacağım sana oralardan, hasretten hiç söz etmeyeceğim. Seni ne çok özlediğimi duymak istesende benden, inan tek bir kelime bile söylemeyeceğim. Oralarda, erken inen akşamlarda karanlığa yaslanıp bir sigara dumanı gibi seni içime çekip zehirli hasretini içeceğim. Gidiş günlerini ve karanlık yüreğimi uğratmıyacağım yurduna. Unutuluş türküleri göndereceğim sana. Rüyalarından köşe bucak kaçacak, benim rüyalarıma girmiyesin diye sabahlara dek gözümü kırpmadan uykusuzluğu öğreneceğim. Bir bulutun üzerinden sana el sallayacağım sonra. Yurduna göç eden kuşlarla haber bile göndermiyeceğim.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Bu sevdanın deli sularından çatlasa da sarnıçlarım, bozulsa da yapılarım, sularını emecek suskun sessizliğim.
Ekmeğimden düşürdüğüm lokmaları serçeler kapar, fırtınalar azdırır denizlerimi ve içimde bir yunus ağlar.
Ruhumun talanlarında teninin yanıklarını görür, sarhoş kelimelerim başını döndürmesin diye kendi kanatlarımı okşarım
Sözlerinin kilometrelerinde ben yiter, teşekkür çiçeklerinin bahçelerinde sallanır, yalnız seninle tamlanırım.


Devamını Oku
Selahattin Yetgin

font face='Book Antiqua' font size='4 pt' color='black'

Katlanmış bir ruhlayım, çoğul acılar büzüyor dudaklarımı
Kaygılı zemherilerin stokları eziyor üşümüş parmaklarımı
Gecem yitirmiş kıvılcımını, beklerken ben onulmaz harımı
Feryadım figan olur, unutulmuş bir köşede dinlerim efkarımı.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin



Günahkâr sarılışların şafak esneyişleriyle sarılınca gövdeme
Sessizliğin göletlerine düşer avuçların, su yıldızlara uzanır
Derinlerdeki mezarlara güneşin ısısı değer, bulutlar kızarır
Titrek gönlünün rüzgârına tutunan yüreğim kahkahayla güler.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Kıpır kıpır bir düşün rahlesine koydum yüreğimi,
tutuştu ıslak gönlüm
Bir düşünüşün kristaline uzattım ellerimi,
aşkla donandı şu ömrüm
Bir avuç mutluluk tabakasıyla ovdum sevilerimi,
ruhumu sana döndüm

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Mağrur bakışlı sevdaydı yaşadığımız, ne acılara sarıldık
Mavi bir yelkenli olduk, hırçın denizleri sevgiyle aştık
Yaşanmamış tüm mutluluklar adına birbirimizi bulduk
Yıllardır boş kalan aşkın günlüğüne kutsal bir yazıt olduk.

Hızla akan ve aktıkça yüreğimizi ağrıtan sorgulu zamanın kapısını kilitleyerek atardık kendimizi sokaklara biz. Renkli bir uçurtmanın peşinden koşan çocuklar gibi kaybolurduk yeryüzünün garip ovalarında. Saçların rüzgârda özgürce savrulur, gözlerin bir kaçışın kapısını aralamak istercesine sevinçle parlardı.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Gözlerinin çığlıkları artınca
Dizeler dokurdum ben sana
Geceler üzerime kapanınca
Kanardı güller avuçlarımda

Sıcak bir giysi olurdu toprak

Devamını Oku
Selahattin Yetgin





İçimize sığdıramadığımız ne varsa
Dökelim bir kalemde yaşam sularına

Devamını Oku