Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

Biz ki, ay düşmeyen nice gecelerin korkularına atlarımızı koşumlamadık mı?
Yumuşak gövdemizle, gülüşlerimizle paramparça etmedik mi sevgisiz bedenleri
En bilinmez yaratıkları, en koyu karanlıkları yenmedik mi kutsal sevgimizle
Gövdemizi paralayan, içimizi harabeye çeviren bir sevdadan zaferle çıkmadık mı?
En koyu yalnızlıklara yıldız kümeleri ekip, mor gülüşlü zebanileri yüreğimizle yenmedik mi?

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Ölümlerin en hüzünlü yelleri yalıyor içimizi
Üstüme eğiliyor sarı zaman, tüllerim kavruk
Köklerim bağışlanmaz bir günün balçığında
İsyanı da öğrendi ruhum, ben katlediliyorum.

Her sabah güneşi karşılar burada füzeler, roketler

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Mecalsiz unutkanlıkların rıhtımında avuçlarımda güneş
Dermansız bir düşünüş dudaklarımda, içtiğim özlem
Geçmiş zaman kapsüllerine suskuyu tıkıştırıyorum
Yamalı bir düş artığı yüreğimde, çok üşüyorum.

Susmayı öğretti zaman, satırlarımda yalnızlık düşü

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yüzümün kaydırağında üşümüş çocuklar
Yılgın gönlümün kabuğunda intihar aşklar
Kıskanç bir mevsim üşüyor avuçlarımda
Hazla örselenmiş bir ocakta aşkı arıyorum

Ayazdan çatlamış saatlerin kulpunda özlem

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Esmer ellerinin büyüsüyle tırmanıp çıktım yüreğinin sarsıntı tepelerine
Yangınlarımızdan çıkardığımız yüreklerimiz vermedi mi kendini ele?
Baş kaldıran sözcüklerimizle girmedik mi bu tutkunun ve sevincin tünellerine?
İmgelerin kurtarılmış bölgelerinden ulaşmadık mı terimizin aktığı menzillere?


Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Beni yakan, yıkan, tarumar eden fırtınalar,
Sustukça dilimi kaybettiğim nice mevsimler,
Yıllardır karlar içinde üşüdüğüm kara kışlar
Bitti, bitti artık ömrümü yiyip bitiren aşklar...

Yalan düşler içindeki savrukluğunu gizle yüreğine. İçindeki yaban atlarını sal ülkenin bozkırlarına. Gözlerine çektiğin sürmeler gün olur boğarlar seni. Korku labirentlerinden geçmekten vazgeç artık. Yıllardır güftesiz bir şarkı gibi mırıldandım seni. Yıllardır yalandan kurduğun dağlara tırmandım bıkmadan.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Şimdi koptuk biz ve bir öyküyü yarım bıraktık
Hazin bir türküydü dilimizdeki, susturulduk.
Gocunduğumuz bir bakıştı yaşadığımız sevda
Bu yüce sevdanın duraklarında öksüz kaldık.

Bedeninin alevlerini süzüyorum uzaktan. Dizkapaklarından yukarılara tırmanıyor ellerim hoyrat. Bir kızıl ikindisi kavuruyor bedenimi, yüreğimin alevine karışarak. Kendimden millerce yıl uzakta, sana bir nefes kadar yakınken ben, soluğun yakıyor ellerimi tutuşuyorum. Bir volkan, ardından bir volkan daha patlıyor ihtiras düğmelerini dağıtarak. Yavaşça düşüyorsun yer yatağına çığlıklarına aldırmayarak.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Bütün düşlerimin, bütün sessizliklerimin hayalsizliklerinde
Sana en çok yüreğimdeki yorgun adamı, sevdayı sundum
Her sevda dağınık kalkar yatağından, toplamaz yer yatağını
Yarınsızlığımın kilometrelerinde yalnızım, yokum artık…

Gönlümdeki bütün alemlerin satır aralarına sıkıştırdım seni kadeh kadeh. Raksınla yuvarlandım, sevdanla havalandım, tefinle şenlendim. Öyle bir alemdeydim ki sensiz, ne yenilendim, ne efelendim. Alkoller bile yetmedi seni anlatmaya gülüm, ben tanrıdan hiç bilinmemiş, hiç söylenmemiş kainat ötesi, yıldız öfkesi sözler dilendim. Bu gece beni son kez düşün ve son kez yargıla sevdam, yarınım yok, yarınım kayıp artık.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

niçin hazin bir unutuluşla
hüzünlerle eğiliriz geceye
ya da, bir çığlıkla yalanlara
sürmeler çekeriz özenle? ..

kendimi ellerine bırakınca

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Bir sır yumağını okşuyor seni seven yüreğim
Çelik sabrımın alaca şafağında kırık bir güneş
Her sabah senli notlar iliştiriyorum günlüğüme
Sevginin karmaşık kirmenini çeviriyor aşklar.

Parçalanmış uykuların sorgusuz ormanındayım

Devamını Oku