Ellerinde kazma, miğferde lamba
Sonu görünmez bir ışığı kazdılar
Bir dalganın köpüğüne yürüdüler
Oksijenin tükendiği derinliklere indiler.
Yüreklerindeki çizgiler sallandı önce
Çocuktum gözlerinde
Eski bir şarkıydı zamanın kulağında
Bir fesleğen kokusu sinmişti ellerine
Sürekli yağan yağmurdu
Yağmak için nedeni çoktu
Yıldız ekiyor insanlar denizin ulu göğsüne
Üşüyor dağların koynunda nazlı kardelen
Taşları kırarak yollar açıyorlar sonsuzluğa
Kiri temizleyemez oldu tenimizden sular
Bir hatip kıyameti müjdeliyor kitaplardan
Bulutlar gibi çökünce hüzün üstüme
Kırık dökük bir buseyle ıslanır dudağım
Yağmur gibi yağarsın yıkık ülkeme,
Terkedersin beni, bu sığınaksız yerlerde.
Örslerde dövülen yaşamımın her anında,
Yalnızlıklarından sıyrılınca günler çağır mağrur suskunluklarına
Acılarının çelik göğsüne çiçekler ek, boş ver yitik hazanlarına
Sevgisiz örülen bütün duvarlar çürüktür, yıkılır bir gün nasılsa
Kopar seni sıkan kelepçelerini, yeni yarınlar yarat içindeki aşkla.
İnip kalkarken göğsümüz, biz yüreğimizdeki eski gravürlerin gözlerine tutunarak bedenimizdeki gölgelerin ak kâğıtlarına şiirler yazarız, avuçlarımıza yaşamak büyüsünü sürerek. Ortaçağdan kalma sevdaların kılıç sürtünmelerinde yağmur dileriz mağrur uykusuzluğumuza. Ardımızdan gelen acıların utangaç mırıltılarına gizler yükleyerek, hiçbir sesin silemediği, hiçbir sözün avutamadığı güz rüzgârlarında, yaramızı saracak sevdalar dileriz yaşamdan.
Anlatılamaz yorgunlukların bağdaşında
Sırtımızı sıvazlayacak huzurdu zaman
Dudaklarımızda kırmızı bir titreyiş
Çoğuldu parmaklarımızda şiirler
Anılar serperek yollara yürüyorduk
Bekleyiş sürdük yüreğimize, sevdanın andıyla yıkarız her sabah yüzümüzü
Gelgitli denizlerde alabora olsak da her gün, aşkla dolduracağız göğsümüzü
Hicranlı yaşamın mevsimlerindeyiz, birbirimizi severek seçeceğiz yönümüzü
Bana geldiğin gün olsun bugün, arala yar düşlerini ve cennete çevir ömrümü…
İnancımın sonsuz denizlerine yüreği delik bir gemiyle açılıp, senli yarınların ellerini birleştirdim aşkın kanamalı küreklerinde. Her düşün zincirlerine tutunan bir yosundu zaman, ben sende kalmaya vurgun, seni yaşamaya sevdalı bir adam iken. Her bahar dallar yeniliyordu kendini, sürgün korkularımın aksine arı çiçekten balını, kuzu memeden azığını alıyordu. Yıllar döngüsünü seçerken ben aşkın tezgâhlarında aşkı satıyordum.
O yakarılı çığlığın güvertesinde geceyi indiriyorduk sulara
Mavi siyaha karışmış, yakamozlar gözlerinde dans ediyordu
Haylaz, arsız ve âşık yüreğine müptela bir müzik eşliğinde
Sol göğsünün uzantılarında gülüşlerin beni düşünüyordu
Durmuştu ansızın vakit, durmuştu bedeninde denizin yalpası
Bu mutluluk salvolarında bütün yorumları acılarımızla büyüttük
Aşk, bizim için bütün iklimlerden, yalnız sevgi için geri dönüştü
Yokluğunda ne çok üşüdü parmaklarım, yüreğim, bir bilsen ne çok
Senden öğrendim bir ışığın yüzünden sulara çağlayarak dökülüşünü.
Şimdi yeni bir coğrafyanın sularına kırılacak sevda dümenimiz. Asil ve ikiz bir aşkın küllerinden doğarak, yorgun gönüllerimizi yeşil kırlara salacağız. Kırık kanatlarımızla belki de yüreğimizdeki bizi dolaşacağız. Uykusuz gecelerin pastil hazımsızlığını o sol yanımıza gömecek, bu yalnızlar gemisinde sevginin şiirlerini yazacağız. Gece bitmekte yunus gözlü. Gündüzlerin kurt kapanından esmer yüreğini uzak tut. Çünkü benim yüreğim artık kangrenli.
Düş kulaçları atıyorum kendi içine devrilmiş sularda
Kırık vedalar zemherisinde üşüyor bedenim hicranla
Usumda kirletilmemiş mavilerin coğrafyası yangında
Sarhoş kalabalıklar geçiyor içimden dillerde vedalarla
Notalar topluyorum kurak mevsimlerden, coşkularla.




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.