Hani bir gün,
Karşılaşsam seninle sevdiğim
bir selam verip, bakar geçerim
içimden şiirler yakar geçerim.
Dolaşırım hüznün kıyılarında
Bir şeyde ısrar etme, nasip de geç
olana kadar
Aç avuçlarını rahmet çeşmesine
dolana kadar.
Bir gülün dikeni batmışsa eline
Hasretin kıvrım kıvrım içimde
yanar dumansız sevdiğim
beni mor umut dağlarında
bıraktın gümansız sevdiğim.
Öyle bir fırtına ki Hak'tan
Kara sevdam, karadan daha kara
dokunsam sadrıma hep aynı yara
bazen zehir bazen ise panzehir
içimde kıvrılan bir mavi nehir.
Karşılaşsak bir otobüs garında
bir ıslak tebessüm dudaklarında
otursak seninle iki bardak çaya
gözlerim kamaşır bakarken aya
Konuşsak yine havadan sudan
uyansak bir nazenin uykudan.
İçimde kıvranır bir deli hüzün
Yazdım arzuhalim taşın üstüne.
Güneşin şavkını söndürür yüzün
Al yazmanı kaldır kaşın üstüne.
Bir sevda şarkısı, isimde sensin
Bir seher vaktinde uyanıp,
Kırlara doğru koşsaydık.
Birbirimizin olmazsa olmazı olsaydık.
Her gün sevgiyle taşıp dolsaydık.
Arasaydık birbirimizi bulsaydık.
Keşke böyle olsaydı.
Bir rahmet dokunur yağmurlar iner
Islanan çiçeğin dalı kırmızı
Rüzgarın öfkesi yağmura siner
Eğil de kulak ver, dili kırmızı.
Sözlerde kinaye, belki panzehir
Kısık sesleriyiz sevdiğim biz bu toprağın
çıplak ayaklarımızı öperdi toprak ödül yerine
ne süslü elbislerimiz oldu, ne yalaka lafımız
belliydi safımız...
Masa üstü ne kahramanlar gördük
Kızamık gibi seviyorum seni
bir değdi mi diline, bırakamazsın
alışkanlık yapar, tutku yapar
tıpkı senin gibi
yüreğime çöktüğün gibi
ama kızamıkla aranda bir fark vardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!