Ardını dönüpte bir hevâ ile
Tepeden tepeden bakma, be gülüm!
Bastığın taş toprak bir gelse dile
Kibir ateşini yakma, be gülüm!
İncitme kimseyi, dön de bu yana
Kuğular dolaşırdı gönül kıyılarımda
bir sevda büyüyor gül nazarımda...
yağmurlar yağardı sen ıslanmazdın
her yağan yağmuru rahmetmi sandın!
Bir turna susardı dağ yamacında
maviydi gök yüzü kan görmeyince
Gönül nasıl bir şey nasıl bir belâ?
İstemeden bir güle olur müptela.
Sevilmezde sevmeye devam eder
Aldırmaz, bu yolda olsa da heder.
Teslim olur aşka, boynu bükülür
Gönül odur, doğar yedi iklime
Mevsimden mevsime akarda gider
Gölge olur, yüreğimde saklıma
Güneş olur biraz yakarda gider.
Gönül odur seni sarar bağrına
Gönül bir hazine, gizemli bir sır
Bilemezsin gönlümdeki dikeni
Nerden bileceksin,hemde kaç asır?
Zincirsiz içinde dağları çekeni.
Bir fırtına esti sevda çölünden
hep çözüldük ara ara sevdiğim
kan damlıyor zerafetin gülünden
bendim düşen ahu zara sevdiğim.
Gurbet kokar benim kelimelerim
Beni bir gün hiç kimseye değil de
Edebi erkân-ı bilene götür.
Ellerimden tutup biraz eğil de
Şavkıyla dağları delene götür.
Dilimde mühürlü, iki hecede
GÖTÜRSÜN
Bir ah çekip saldım saba yeline
Akan gözyaşımı yâra götürsün
Dokunsun ak düşmüş zülfün teline
Vefasız gönlünü zara götürsün.
Aşk vurur dediler ben inanmadım
Yad ellerde beni buldu sevdiğim
Mevsimsiz bir kıştı attığım adım
Kar borandı, olan oldu sevdiğim.
Saklımda kalsa da elemli keder
Her anı kanamalı, gurbet elden
Sen kaldın gözlerimde, bir tek sen!
Tanıdığımdan beri ah'ıma girift olan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!