Onundur her şey, onundur arş-ı âla
Rahmetin imbiğinden içen mübtelâ
Sınırsız bir derya açmış Hak teâla
İçmek isteyene mutlak bir bendi var.
Yoluna râm olmuş, aşığın mendi var
Yârin yüreğimi saran bir kemendi var.
Dilinde cevahir, kalbinde nur
işte budur, en nadide onur!
şimdi vuslata bir hayal kur
aç ellerini yüce divana doğru!
Bir kulpa tutun ki baki bir şeye
Bir cevahiri mutlak olmalı aşk.
Onurlu olmalı aşk O/nurlu.
Ağrı dağı kadar yüce,
gitmeden güce
özlenen yaz, olmadan ayaz
Taze yağan kar gibi bembeyaz.
Ne seven sevileni incitsin
Ne sevilen sevenin kırsın gururunu
Öpsün yağmur yine gül yapraklarını
Eritsin güneş dağların karını...
Yine değsin mevsimlere gözlerin
Sakla aşkımı kalbinde sevdiğim
Bir selam gönder güle dokunsun
Akşam üstü tara zülüflerini
Amber rayihası yele dokunsun.
Emanet bu sevda, sana emanet
Öptüm yine gözlerinden sevdanın
koynumda kuruttum nice kır çiçeklerini
gözlerimden süzülen her damla yaş
bir kayıp sevdanın son türküsüdür.
Ben yaza kış dedim, kışa da yaz
Ruhumun en ince kıvrımlarında
Bir sevdanın izi yaşar sevdiğim
Zahir olsa gülüşüm de gülistan
Engininde sızı yaşar sevdiğim.
Ey yaralı gönlüm, ey sevda çağlı!
Kara kış ortasında bıraktın beni yâr
Bahar geçti, gündemimden yaz düştü
Yüreğinde belli sarp dağların var
Nasib-i vefadan sana az düştü.
Bana sevdanın en pütürlü yolları
sonunda bir hüzün bir çıkmaz düştü...
Karşı dağın yamacı Berlin yolu
Yol boyu geçip giden araba dolu
Özlerim seni ben, her araba uğultusunda
Elim yüzümde, penceremde
Belki sabah belki akşam, hem gün ortasında
Özlerim seni ben.
Özlerim seni ben
Çölde su gibi
bir ölüm uykusu gibi
her hesabın doğrusu gibi
Özlerim seni ben.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!