Ey uzak ülkeleri anımsatan sevgili
Şehir sende unutmuş güzelliğini
Çocuk sende unutmuş masumiyeti
Gözlerin bir parça gökyüzü gibiydi
O mukaddes gözlerden yayılan tatlı rüya
Sükûtun sedasıyla seslenen hazin dudak
Halkımın gözlerinde ne sevinç ne bir umut
Yalnız bir ölüm çaresizliği düşüvermiş payına
Davet etsem olmaz güllerin uykusuna
O derin hülyaları uzak iklimlerde unut
Şarkılar bile yer etmez artık kulaklarda
Kapkara gözleriyle müellem bir kadın
Esrik kadehlerinde mey misali mevsimler
Yüreğinde ümidiyle güzelim yarınların
O latif ve sade manzarasını düşler
Saçlarında rengi var sonsuz karanlıkların
Gece yüzünün aynasıydı,saf ve berrak
Bir tebessüm çiçek açar ruhunun bahçesinde
Unutmak ne güzel olur yağmurları teninde
Anımsa, güllerin yaprak yaprak dökülmesini
Bakışlarımın kuyusuydu, o derin gözlerin
Hayal ederdim seni buğday başaklarında
Dağılıverse dalga dalga güneş kokulu saçların
Seni beklemekten yorulmayan avuçlarımda
Gökler yıldız yıldızdı sen aklıma düşünce
Bıraktım hüzünleri,dertleri, tasaları
Meçhûl âlemlerin ölümsüz sularında ,
Bir gemi misâli süzülüyor yürekler
Akşamlar dökülür gün batımlarıyla
Güneşin şehvetli kızıl dudaklarıyla
Yavaş yavaş tutuşuyor sevdalı denizler
İçimde parça parça ve sağır bir muamma
Saçlarımda rüzgârlarla savaşırdı dağlar
Rüyalarıma kılavuz olmuş bir çaresiz âmâ
Çalkalardı kanımı tenime attığım zar
İçimde parça parça ve sağır bir muamma
Sessizlik,sessizlik,şu boğucu sessizlik
Gecenin göğsünden payıma düşen karanlık
Her şey anlamını yitirmiş gibi artık
Çeker beni içine bu kara delik
Arardım gölgelerde güneşin işaretini
İsfahan işi yalnızlıklarım var benim
Ve içimde damla damla biriken korkularım
Issızlıktan insan misali terleyen duvarlarım
Karanlığı içen dudaklarım var benim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!