Bastığın yerlere ölümü götürüyorsun,
Zaman sana bir hak tanıdı.. vazgeçmiyorsun.
Çiçekleri sevmezdin, kaostan besleniyorsun,
İçin rahat değilse, kimseyi rahat ettirmiyorsun.
Hizmetkarlar kan.. ter.. içinde,
Her bitti dediğinde ..Lazarustan çıkmışçasına hucum ediyor dertler,
Günahının.. kaçıncı kefareti bu ödediğin.. her düşündüğünde ruhun dayanmaz terler.
Islanıyor ruhun ve artık beyaz değil ne bilsin ki eller.
Gecede saklıdır.. o zaman ortaya çıkar kederler..
Zaman bize olabilecek en büyük hayinliği yaptı,
Madundun mahrumdun masmavilikten,
Mekansız, makamsız mahkemesizdin,
Mademki mağdurdun mayandaydı maşalık,
Mahfuzenlikle mağfurlanmış mahkumiyetin.
Mabut'tandı mağşuş mağmumluk,
Elimde kurusu çiçeklerin, sen bana menekşenin kokusunu soruyorsun,
Gideni yol değiştirirdi, kalanı ise zaman biliyorsun,
Yolu gitmek mesele değildi ,yolda karşılaştıklarındı.. anımsıyorsun,
Giden giderdi ama geldiğinde,gittiği gibi bulacağını mı zannediyorsun?
Konuştuğun lisanı kimse anlamıyor muydu?
Menengiç kahvesi gibi olcaktı,
Onda iken özgür olduğumu hissettirecekti,
Çünkü menengiçler yükseklerde yetişirdi,
Menengiç gibi çiçeklenip , çiçek açması hoşuma giderdi,
Ojeli tırnaklarına gerek yoktu , sadede yakışırdı elleri sakallarıma.
Gördüklerindir kalbine tesir,
Fikirlerinde dolaşan bir esir,
Ruhun ise bundan müteessir,
Her damlada birikiyor çirkinlik,
Bunu gördüğünde geliyor irkillik,
Artık önemi yok hiçbir şeyin,
Dokunduğunda can bulan çiçeklerde, kurudu.
Sensizlik, bir çiçeğin yaşama sevinci kadar.
Renkli rüyalar gören zihin, siyah ve beyaz bir kişi..
Kaldığın yer.. yerin iki metre altı,
İkarustu kuleye hapsedilen... Minostu onu hapseden.
Oğlu icin, balmumu ve kuş tüylerinde iki kanat yapan Daedalus,
Ona iki cift öğüt vermişti. Sakın zevkle uçma..
Ne güneş yakın uç , nede denize yakın uç...
Güneş balmumunu eritir... Deniz ise tüylerini ıslatır uçamazsın evladım..
Çürüyordu bu et ve kemikler,
Gezegenler,yıldızlar,galaksiler.
Oysa herşey bir noktaydı, kalu zamanda,
Genişlemeyi bıraktığında ne olacaktı o uzaya?
Herşey tersine doğru mu akacaktı?
Bu gün kalan enerjimle ... Bir şeyler karalıyorum ...
Korkular biriktirdim cebimde, yosun tutmuş korkular..
Heybemde ne saklıdır? kaç bin yıllık hüzündü bu miras kalan babadan - oğula doğru...
Dudaklarından dökülen kaçıncı kılıc darbesiydi bu? İnsaf etmez misin? Ruhumu çarmıha geren sen değil misin ? Yoksa senin silüetine bürünmüş şeytanın işimi? Belkide başka biriydi...
Acılar ve kederlerle kutsanmış kadınlık,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!