Kara kaşlar kara bulut halinde,
Sevdalı gözleri derin gölünde,
İşveli sözleri tatlı dilinde;
Kaşı güzel, gözü güzel, dil güzel.
İnci gibi dişler durur çift dizi,
Bir çıkmaza attın ki; yolum düştü bir yara,
Yara bende kaldı da saramadın nazlı yar.
İstedim ki yaramı yine sevdiğim sara,
Sara hastası oldum, yaramadın nazlı yar.
Yarama basmak için tuza çevirdin baz’ı
Bizler sözde vekil seçtik,
Ne yapsalar uyanmadık.
Alın teri bade içtik,
Ne yapsalar uyanmadık.
Zayıf gitti, iri geldi,
Ben hangi hekime gitsem bilemem
Bu aşk ile bu can ölür Nihal’im.
Benden başkasının olma, dilemem
İste bu can feda olur Nihal’im.
Aklımdaki sensin, fikrimde sensin
(Boko Haram’ın Baga Katliamı İçin)
Duy insanlık duy sesimi!
Tükettiler hevesimi…
Göğe çıktı görmediniz;
Alev yakan nefesimi…
Derdimi bilmeyen çok görür bana,
Her türlü acıyı tattım da geldim.
Gözlerimin seli vardı ummana,
Kanı gözyaşıma kattım da geldim.
Yağmurla ıslandı yavan ekmeğim,
Bir mektup yazayım desem o yare
Adresi değişmiş; pul nerden bilsin?
Ayrılık derdine kim bulur çare?
Yar gönlümde gizli, kul nerden bilsin?
Derde düşen benim; demek o memnun
Bizim eller boran oldu, kar oldu
Sermayemiz efkâr oldu, zar oldu
Halimizi arz eylemek ar oldu
Neler çektik yoksulluğun elinden…
Kasabaya insen köye çıkılmaz,
İnsanî değerler eridi gitti;
İnsanlığımızdan aşınır olduk.
Karşılıksız iş yok, insanlık bitti;
Her yerde ödünce kaşınır olduk.
Rüzgâra kapılmış körükler gibi,
Ne olurdu sanki benim olsaydın,
Sevdim diyemedin yüreklice yâr.
Yalnız benim sevdam ile dolsaydın,
Aşkımız kalsaydı süreklice yâr.
Hatırla sevdiğim, bir mevsim kurak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!