Seni sevdim dedim, yüzünü yıktı
İstemem suratın astıktan sonra.
Bir de aramızda küskünlük çıktı;
Barışsa ne olur küstükten sonra.
Mutlu olam dedim murada erip,
Bugün yüce seyrangâha çıktım da
Yerin belli bir hazelsin sevdiğim.
Üç Yüz Altmış dereceden baktım da
Her açıdan çok güzelsin sevdiğim.
Eğer seni üzecekse hevesim,
Bilirim ki kaç âşığın, gözde muradı kalır.
Muradına ermeyenin, dilde feryadı kalır.
Bekleme her zaman gelmez; âşık gibi âşıklar
Bindebir gelir dünyaya, gidince adı kalır.
10.07.2015
Aşkın şarabını sundular içtim
Neyleyim sunanlar saki değilmiş.
İyiyi kötüyü zamanla seçtim,
Her isyankâr olan şaki değilmiş.
Cismani insanı kâfi sanırdım,
Rüyamda, hülyamda yoksun
Unuttum, çoktan unuttum.
Sen benim dünyamda yoksun,
Unuttum, çoktan unuttum.
Yalan söze kanar sanma,
Bir insanı her gün taşlarsan eğer;
Attığın taşın da değeri düşer.
Her etki bir tepki doğurur meğer;
Taşlanan yükselir, diğeri düşer.
Cahili meclisten dışlasan nolur?
Yaradan işlemiş ebru sanatı,
Hakkın nuru gibi yüzlerin Ebru…
Işıtır, ısıtır bu kâinatı,
Işıl ışıl yanan gözlerin Ebru…
Dudak arasında inci var gibi,
Benden bir başkasına açılma gül-i rânâ,
Ben bülbülün olayım, beni koyma figana!
Güneşe bile dönme, yüzünü çevir bana!
Senin gibi benimde, içim kan ağlıyor kan…
Sensiz nasıl yaşarım, can içinde yoksa can.
Sürgün eylediler toprağımızdan,
Şu yabancı gurbet ellerde kaldık.
Koptuk dalımızdan, yaprağımızdan
Yüce dağ başında, bellerde kaldık.
Kaç kere kıydılar bize hunharca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!