Ha bire övünsün “şahım” diyerek,
Sırtını verdiği güç kulu yakar.
Hakkı, adaleti hiçe sayarak
Aldığı intikam, öç kulu yakar.
Baş vurma hileye, girme oyuna
Bu diyardan o diyara giderken,
Azığını götürmezsen yanarsın.
Yaratana son borcunu öderken,
Bir şehadet getirmezsen yanarsın.
Davete açık tut kulaklarını,
Ne sevinçten anlar ne de tasadan,
Teli titremeyen sazlara küstüm!
Tok oturur aç kalkarım masadan,
Yemeği kokutan tuzlara küstüm.
Düşlerimde geçer en güzel zaman,
Hep böyle yüz yüze, göz göze olun,
Muhabbetle bakın birbirinize.
Daha henüz başındasınız yolun,
Sırt dönmeyin sakın birbirinize.
Benimseyin; milli manevi huyu,
Otur bir masaya buldukça fırsat,
Bir gün istesen de oturamazsın.
Son hızla çalışsan yirmi dört saat,
Dünya işlerini bitiremezsin.
Devam etmek güzeldir de perhize,
Eline verilen körpe fidanı;
Deli dolu esen yellerden koru! ...
Naziktir bedeni, tatlıdır canı,
Hoyratça uzanan ellerden koru! ...
Buram buram Yunus koksun Türkçesi;
Cehalet derdine derman
Yalnız sende öğretmenim...
Görüyorum ki her zaman
Aklın Fende öğretmenim...
Çalışana yağar tebrik,
Koca lafı yapıştırır bağrına,
Karışma kimsenin işine oğlum.
Kırk yanlışla cevap verir doğruna,
Gel çeneni yorma boşuna oğlum.
Göz hassastır hiç batmasın hatalar,
Seviye mükemmel, notlar pekiyi,
Birinci sınıflar işi öğrenmiş.
Bilmezlerken daha; biri, ikiyi,
Şimdi üçü, dördü, beşi öğrenmiş.
Sökmüş okumayı; erkekler kızlar,
Ballar akar; tatlı tatlı
Dillerinden öğretmenin!
Yaya giden; gelir atlı
Yollarından öğretmenin!
Onda bağışlanır her suç,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!