Ne hasrete dayanır ne ateşe,
Şu bedenim daha firiktir Annem.
Gündüzleri yaşasam da pür neşe,
Geceler yangına körüktür Annem.
Bensiz bilmem nasıl yatar uyurdun,
Gönlün gözleridir ışık kaynağı
Dikene takılmaz gülü arayan.
Yüklenir kanada onlarca dağı,
Yılmadan dolaşır balı arayan.
Sevda noktasında buluşan ağlar,
Mutluluğa susamışsın besbelli
Gölde arıyorsun onu ihtiyar.
Yaş yükseldi; ne kırk kaldı, ne elli
Yılda arıyorsun onu ihtiyar.
İnsanı da biraz sızlatmış çok mu,
“Güneş’i üşütüp” donduran şehir.
Baharı daha da özletmiş çok mu,
Kışları uzatıp sündüren şehir
Yetmiyor demek ki Güneş’in feri (!)
Çok şükür başladı aşı sezonu,
Sıran gelir gelmez durma aşı ol.
İnşallah gelecek covidin sonu
Fahrettin Koca’yı kırma aşı ol.
Aşı ol ki şu maskeyi çözesin,
Aşk ilaçtır hasta olanlar için,
Aşk sudur; sararıp solanlar için.
Aşk tek telli sazdır çalanlar için
Aşk O’dur, O aşktır benim için de.
Hayatın kaynağı, dünyanın özü,
Su gibi bir şeydir aşk dedikleri.
Bence bulandırır o durgun gözü,
Ne bâde, ne meydir aşk dedikleri.
Bazıları yara açar sînede,
Aşk ilaçtır hasta olanlar için,
Aşk sudur; sararıp solanlar için.
Aşk tek telli sazdır çalanlar için
Aşk O’dur, O aşktır benim için de.
“Acer” damarlarla uzun bir hayat
Yaşar Avşaroğlu yaşar inşallah.
“Medinem” deyip de yine son sürat
Koşar Avşaroğlu koşar inşallah.
“Sevdim bir kere”ye bir kulak verin,
Yeter seksen altı yıllık fasıla
Yeniden kıbleye dön Ayasofya.
Açılışa kim olduysa vesile
Ceddini hayırla an Ayasofya.
Uğraşır dururdun yıllardan beri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!