Bir kovan mı oldu sevda ilinden,
Niçin sağa sola kaçarsın güzel?
Kem söz çıkmaz bu aşığın dilinden
Niye havalanır uçarsın güzel?
Uzar mı sanırsın kaçmakla ömrün?
Gündem belirleyen kader elbette,
Mümin buna iman eder elbette.
Katiyen değişmez İlahi kural
Hayy’dan gelen elbette Hu’ya gider.
Varsın kendisini, kanarya sansın
Makamsız ötene takma kafanı!
Gördüğü hayale, düşe inansın,
Palavra atana takma kafanı!
İnsan şapşallaşır, ufku dar ise,
İhmal ettik, sevgi saygı dilini
Kullanmadık susuz kaldık, aç kaldık.
Nefsimize “hoş görmek” fiilini
Her nedense öğretmekte geç kaldık
Yıllarca yarışıp durduk hatada,
Son demleri baharının, yazının
Yaklaşan mevsimin kıştır ihtiyar.
Makamı hiç değişmiyor sazının
Hele söyle bu ne iştir ihtiyar
Fark etmez saçına kırlar dolsa da,
Yaş elliyi geçti, yani en fazla
Kaldı ömrün üçte biri ihtiyar.
Son durağa doğru gidersin hızla,
Elli üç seneden beri ihtiyar.
Bilmem yerinde mi gitti mi akıl?
Veda etmemişiz fani dünyaya,
Çok şükür Allah’a yaşlanıyoruz.
Dalıverip onca renkli rüyaya
Akşamdan sabaha yaşlanıyoruz.
Yaşayıp gitsek de böyle pür neşe,
Hiç değişmez hayatın iki yüzü,
Birisi mutluluk, diğeri hüzün.
Bilemeyiz bir saat sonra bizi
Hangisi karşılar bu iki yüzün.
Yoğurabilirsen suyla ateşi.
Çiğner yutar hazmederim çiğ eti,
Pişmeyen insandan hayır beklemem…
Görüp de bendeki iyi niyeti,
Şaşmayan insandan hayır beklemem…
Bir noktaya koyuvermiş pergeli,
Dilberde tesbihtir elhamdülillah
Her kapının anahtarı bismillah
Büyüklük, yücelik allahuekber
İstikamet cennet olur inşallah
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!