Almasak da gidenlerden bir haber,
Belli ki her şeyden acı bu ölüm.
Kanlı göz yaşıyla dolsa da gözler,
Her dem başımızın tacı bu ölüm.
Rahmetiyle çevremizi kuşatan,
Delirdin hayatın ilkbaharında,
Sonbahar yaklaştı akıllan artık.
Kalakaldın uçurum kenarında,
Zemin kaypaklaştı akıllan artık.
Bindiğin hayaller, düşler uçağı
Yalın hali sürüp giden yalnızlık
“İ” hali işkence “e” hali elem
“Den” hali deneyim, kısaca kazık
“De” hali delilik der cümle alem.
Üç günde değişti çevrenin rengi,
Kayısılar çiçek açtı Iğdır’da.
Yüzlerde tebessüm, dillerde ezgi
İnsanlar kendinden geçti Iğdır’da.
Patladı meyveye döndü tomurcuk,
Ayrılığı uzattıkça uzattın,
Sürer gibi en son bölüme kadar.
Ne acıdın, ne hak hukuk gözettin
Vardırdın bu işi zulüme kadar.
Geçse bile yaş altmışı, yetmişi
Duyuyoruz; yalnız göklerde değil
Yerde de her vakit yıldızlar kayar! ...
O acı oltayı atar Azrail,
Tadılır son öğün yıldızlar kayar! ...
Azrail’e karşı yalnızız yalnız,
Hançerledin hayalimi düşümü,
Umudumu yakıp yıktın Adana.
İnadına zorlaştırdın işimi
Hayırsız, vefasız çıktın Adana.
Gönül varıp başka dala konmuyor,
Baktım miden dönüvermiş ambara,
Pirincin, bulgurun esiri olmuş.
Tevazuyu bırakmış bir kenara,
Yüreğin gururun esiri olmuş.
Bihabersin mertlik denen ilkeden,
Kırk altı yıl koskoca Osmanlı’yı
Boşa yönetmişsin boşa KANUNİ (!)
Voyvodalar gibi cümle canlıyı
Niye geçirmedin şişe KANUNİ (!)
Yenip Fransuva adlı rakibi,
Cumhurbaşkanlığı Uzun Adam’a
Hayırlı, uğurlu, helal hoş olsun
Artık pabuçları atılır dama
Devlet’e, Kemal’a bol geçmiş olsun.
On iki partiyi devirdi bir şut,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!