Kimliğine baksak doğduğun mekan,
Cennettir yüzde yüz Güzel İstanbul…
Fark eder bakmayı bilen bir insan
Binlerce delil, iz Güzel İstanbul…
Önde girdin; 1.000’e hem 2.000’e
Kurulsa da baş köşeye,
Makamsız saza aldanma!...
“Maydanoz olur” her şeye,
Görgüsü aza aldanma!...
Kurt bir görsün kuzuları,
Efelenip tutma güreş,
Yıkar seni Karadeniz….
Suyu bile kızgın ateş,
Yakar seni Karadeniz….
Sol yanına çöker ağrı,
Hiçbir değeri yok emeğin, terin,
Dünyada yan gelip yatan kazanır.
Yerin önemlidir, inan ki yerin,
Derenin başını tutan kazanır.
Kırıp gerdanını, büküp boynunu,
Durduk yerde kaybolmasın huzurun,
Kimsenin işine karışma oğlum!
Dağ olur ufacık özrün, kusurun
Hoyrat insanlarla yarışma oğlum!
Hayat yolu bitmez budalalarla,
Huzur ikliminde yaşatır seni,
Kutsaldır yaptığın iş öğretmenim!
Bilginle aydınlat donat çevreni,
Oluver topluma baş öğretmenim!
Ellerinde büyür; kaymakam, vali
Eline verilen körpe fidanlar,
Kuruyorsa sebep sensin elbette.
Hastaların gidip başka Lokmanlar,
Arıyorsa sebep sensin elbette.
Sevgi ile yaklaşmazsan sen ona,
Cesurum çok şükür, hiçbir olayda
Ödlek davranmadım, korkak olmadım.
Dayı tiplileri almadım kayda
Kimseye amele, uşak olmadım.
İmrenmedim zenginlerin puluna,
Başlayınca sevdamızın düğünü,
Yıldızları çağıralım olmaz mı? ..
Sevdanın o tılsımlı sözcüğünü,
Her tarafa bağıralım olmaz mı? ..
Sabredelim ateş alsın harını,
Yaratan’ın kesin emri
Gelenler gidiyor işte…
Şu fani dünyada ömrü,
Dolanlar gidiyor işte…
Gelince Makam’dan davet,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!