Senelerce beklediğim sevgili,
Çıkıp geldin eda ile naz ile…
Unutmadı yaptığımız kavili,
Çıkıp karşıladım güler yüz ile…
Güzelsin; üç bin altı yüz beninle,
Unutsan da bu gün sen beni Burdur,
Yaşattığın kışı, yazı unutmam.
İnan ki gözüme dizime durur,
Yediğim ekmeği, tuzu unutmam.
Kavaklık’tan aşağıya bakardık,
Dağınık evlerin, yokuş bir yolun
Yemyeşil ormanın vardı Çamalan.
Tek başın, tek gövden, beş büyük dalın
Geniş bir alanın vardı Çamalan.
Yolun dik; koymazdı dizimde derman
Ey vafasız bu garibi,
Özlemeyi bilmez misin?
Şirin gibi, Leyla gibi
Sızlamayı bilmez misin?
Fani hayatın özüdür,
Köylere sözüm yok lakin
Şehirde kaybolmuş bayram…
Akıp gider sessiz, sakin
Nehirde kaybolmuş bayram…
Eski adetler, görgüler
Almak farzdır gönderilen selamı
Yaratana asi olma Bilalım…
Ben ne suçlar ne kınarım adamı
İster al istersen alma Bilalım…
Söz ikram edene sözle cevap ver
Gereksiz yoldaşın(!) , faydasız dostun (!) ,
Sağlığına nasıl dua edersin?
Mübarek gördüğün, bildiğin odun,
Sağlığına niye dua edersin?
Odun bile hem köz olur, hem kömür,
Gururlanma insanoğlu;
Son durağın bir çukurdur.
Şimdilik ceplerin dolu,
İşlerin tıkır tıkırdır.
Mal mülk yalan, hayat bir düş
At çamuru izi kalsın,
Başarının şartı budur.
Etik olmaz deme sakın,
En etkili sorti budur.
Hak, hukuk, töre, anane
Karı buzu bile kavurur yazı
Güneşi dondurur kışı Bayburt’un..
Olmaz şeftalisi, muzu, kirazı
Kartoldur hayali düşü Bayburt’un..
Fazla biber, kabak üretmez tarla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!