ruhsal olarak; her yaşta olabilitesi mümkün, dünya düzenine taş gibi sağlam ve sert bir gerçekçilikle bakıp inziva eğilimi gösterme durumudur. Hamervahlığın tam zıttı gibi....
Dinler ateşböcekleri gibidir: Parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Tüm dinlerin koşulu yaygın olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yaşayabilirler ancak.
kaçıncı yüzyıl bu? sahi kaç yüzyıl oldu şiirler okuduğum yüzünden... Miladın neresindeyiz şimdi? sahi milattan ne kadar önceydi şiirler tuttuğum yüzünden... Tarihe yazılmamış devirlere dayanıyor, hatırlıyorum; karşılıklı, iki kadeh intihar ediyorduk!
bizden ne kadar da geçmiş, gösteriyor aşk
korkutan gelecek....
ruhsal olarak; her yaşta olabilitesi mümkün, dünya düzenine taş gibi sağlam ve sert bir gerçekçilikle bakıp inziva eğilimi gösterme durumudur. Hamervahlığın tam zıttı gibi....
Dinler ateşböcekleri gibidir: Parlayabilmek için karanlığa gereksinim duyarlar. Tüm dinlerin koşulu yaygın olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yaşayabilirler ancak.
Olgunlaşmamış ruh halidir...
Anırlar anlatıldığında yiter mi?
ışığın var mı? yak biraz.
aydınlansın gecemiz, açayım deli gibi uyansın bu bahar...
ölümden dönüyorum; cehennemin dibine kadar gördüm.
sustuğum yerden başlıyorum konuşmaya...
notaların kendini vurduğu bir şarkıda; dillere yapışan düzensiz nakaratım. Ne kadar bağlansam hayata o kadar sökülüyorum.
kaçıncı yüzyıl bu?
sahi kaç yüzyıl oldu şiirler okuduğum yüzünden...
Miladın neresindeyiz şimdi?
sahi milattan ne kadar önceydi şiirler tuttuğum yüzünden...
Tarihe yazılmamış devirlere dayanıyor, hatırlıyorum;
karşılıklı,
iki kadeh intihar ediyorduk!