Burada kışlar genellikle çok uzun, soğuk ve karanlıktır. İtiraf etmeliyim ki yılın bu zamanlarında enerjimi korumak benim için bir hayli zor oluyor. Özellikle geçen kış benim için daha zor oldu. Sürekli hastalandım, donuyordum ve pes etmek üzereydim. Şimdi aylardan Aralık ve kış zemheri adıyla yine burada. Bu kez farklı olsun, Kış benim enerjimi ve mutluluğumu almasın istiyorum. Başarabilmek için bir yol keşfettim. Onunla yüzleşeceğim, onu hissedeceğim ve ona karşı olan düşünce tarzımı değiştireceğim. Kısacası düşmanım olarak görmek yerine arkadaşım olarak hissetmek istiyorum kışı. Sanki birini kıskanıyorum ve bu duygu beni içimden kemiriyor. Ve gerçekten iyileşmenin tek yolunun kıskandığım kişiye kadar yürümek olduğunu fark ettim."Kış'a" Dürüstçe. Gerçekte ona ne kadar hayran olduğumu ve onun ne kadar harika göründüğünü söyledim. Kelimelerin ağzımdan çıktığı saniye artık özgürdüm. Kış beni kontrol etmekten ve aşağıya çekmekten vazgeçti.
Bizim orada ölmeye üç kala kesilir tavuklar. O da murdar olup ziyan olmasın diye. Haliyle beş altı yıl boyunca yumurtlamış hayvanın etinin yumuşak olması beklenmiyor. Vay efendim köy tavuğu lezzetli olur, doğal beslenir, iyidir. İnanmayın böyle şeylere. Israr ediyorsa biri bunları size söylerken, hayatında köy tavuğu yememiştir. Sabahtan başlar kaynamaya akşam olur pişmez. Sonunda elinizde haşlanmış bir kamyon lastiği, dilinizde kurbağa boku tadı bırakır.
Uzuyor tırnaklarım Günler uzuyor mevsimler uzuyor Kış gelemedi bir türlü. Yağmur vazgeçemiyor benden... Tırnaklarım diyordum,uzuyor, Yine de kanatamıyorum Kanıyorum...
O kadar çok cenaze arabası, yüreğimí
Ezip geçmemiş olsa keşke.
çok uzaklaştı gözleri
okunmuyor.
Burada kışlar genellikle çok uzun, soğuk ve karanlıktır. İtiraf etmeliyim ki yılın bu zamanlarında enerjimi korumak benim için bir hayli zor oluyor. Özellikle geçen kış benim için daha zor oldu. Sürekli hastalandım, donuyordum ve pes etmek üzereydim. Şimdi aylardan Aralık ve kış zemheri adıyla yine burada. Bu kez farklı olsun, Kış benim enerjimi ve mutluluğumu almasın istiyorum.
Başarabilmek için bir yol keşfettim. Onunla yüzleşeceğim, onu hissedeceğim ve ona karşı olan düşünce tarzımı değiştireceğim. Kısacası düşmanım olarak görmek yerine arkadaşım olarak hissetmek istiyorum kışı.
Sanki birini kıskanıyorum ve bu duygu beni içimden kemiriyor. Ve gerçekten iyileşmenin tek yolunun kıskandığım kişiye kadar yürümek olduğunu fark ettim."Kış'a" Dürüstçe. Gerçekte ona ne kadar hayran olduğumu ve onun ne kadar harika göründüğünü söyledim. Kelimelerin ağzımdan çıktığı saniye artık özgürdüm. Kış beni kontrol etmekten ve aşağıya çekmekten vazgeçti.
Bizim orada ölmeye üç kala kesilir tavuklar. O da murdar olup ziyan olmasın diye. Haliyle beş altı yıl boyunca yumurtlamış hayvanın etinin yumuşak olması beklenmiyor.
Vay efendim köy tavuğu lezzetli olur, doğal
beslenir, iyidir. İnanmayın böyle şeylere. Israr
ediyorsa biri bunları size söylerken, hayatında
köy tavuğu yememiştir.
Sabahtan başlar kaynamaya akşam olur pişmez. Sonunda elinizde haşlanmış bir kamyon lastiği, dilinizde kurbağa boku tadı bırakır.
Hatırladığımızdan çok daha fazlasını unutuyoruz. Belki unutmamız gerek. Belki böyle tahammül edebiliyoruz.
Büyük Ozan 124 yaşında.
Zincire vursan, kilidiyle oynaşır...
İzler kalır, izler kalırsın...
Let’s raise a glass
Or two
To all the things I’ve lost on you...
Uzuyor tırnaklarım
Günler uzuyor
mevsimler uzuyor
Kış gelemedi bir türlü.
Yağmur vazgeçemiyor benden...
Tırnaklarım diyordum,uzuyor,
Yine de kanatamıyorum
Kanıyorum...