En Son İçimde Susturduğum, kalbimin duvarında asılı duran çalmayı bıraktığım gitarın melodileriydi
Ortak Sesler, bir meydanda milyonlarca insanın tek yürek olup aynı şarkıyı söylemesidir;ve bu ses, sadece kulaktan kulağa değil, kalpten kalbe taşınır.
Çay tarlasının sabah sisiyle başlar Rize’nin nefesi.Her yaprak, bir dua gibi toplanır;yağmur sessizce işler, yeşilin en koyu tenine.
Hayat sadece, affetmeyi değil, bazen affedilmeyi beklememeyi de öğretir.
Bir taş duvarın yosun tutmuş yüzeyi, zamanın sessizce yazdığı bir mektuptur.Okumak için bazen o duvara yaslanmak gerekir.
Bir çocuğa hediye verdiğinde hediyeye değil, sana gülümsediği an; koleksiyonun en nadide parçasıdır.
Franz Kafka“Beni üzecek gücü sana verdiğim için kendimden özür dilerim.”
Saklı cümleler, bir aynanın arkasına yazılmış not gibidir; kırıldığında okunur.
İçsel imar planı, suskunlukta yapılan bir restorasyondur.
Acı, kelimelerin reddettiği ama bedenin taşıdığı yüktür.
En Son İçimde Susturduğum, kalbimin duvarında asılı duran çalmayı bıraktığım gitarın melodileriydi
Ortak Sesler, bir meydanda milyonlarca insanın tek yürek olup aynı şarkıyı söylemesidir;
ve bu ses, sadece kulaktan kulağa değil, kalpten kalbe taşınır.
Çay tarlasının sabah sisiyle başlar Rize’nin nefesi.
Her yaprak, bir dua gibi toplanır;
yağmur sessizce işler, yeşilin en koyu tenine.
Hayat sadece, affetmeyi değil, bazen affedilmeyi beklememeyi de öğretir.
Bir taş duvarın yosun tutmuş yüzeyi, zamanın sessizce yazdığı bir mektuptur.
Okumak için bazen o duvara yaslanmak gerekir.
Bir çocuğa hediye verdiğinde hediyeye değil, sana gülümsediği an; koleksiyonun en nadide parçasıdır.
Franz Kafka
“Beni üzecek gücü sana verdiğim için kendimden özür dilerim.”
Saklı cümleler, bir aynanın arkasına yazılmış not gibidir; kırıldığında okunur.
İçsel imar planı, suskunlukta yapılan bir restorasyondur.
Acı, kelimelerin reddettiği ama bedenin taşıdığı yüktür.