iki seçeneğin var; ya kal, ya gitme !
Kısmet ise gelir Hint'ten, Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?
Yalnızlık Bir garip kimseydin bu şehirde,Sevmezdin her akşam içenleri,Ve kimse bilmezdi o zamanlarDüğüm düğüm aklından geçenleriBir esmer kız severdin,Şiirler gibi,minyatürler gibi ince.İçin içine sığmazdı,konuşamazdınÇıkıp yanına gelince.Efkarını dağıtmıyor her gece,Ard arda içtiğin sigaraVe başıboş akan ırmaklar gibi,Dalıp dalıp gidiyorsun yollara.Bütün sevdiklerin terkedip gitti,Yapayalnız kaldın artık.Dokunsalar ağlarsın çocuklar gibi,Büyüdü gözlerinde yalnızlık.Biliyorum,böyle değildin önceleri,Türküler söylerdin sıcak.Şimdi bir bekar evin var karanlıkBir odan var ağlayacak. YBB
Amorf diyesim geliyor... Öyle şekilsiz anlamsız... Sen nasılsın ?
Sirkeyi, sarımsağı hesap eden paçayı yiyemez. Atasözü :)
SolgunumSana teşne ve köleBen sana yorgunum...Sen nasılsın?
Elin adamı, ince iğnenin deliğinden Hindistan'ı seyreder. Atasözü
O şiir benim, bu şiir senin, sürtüyorum... Yanım boşSen nasılsın?
Hüzün MısralarıGülüşümde bile hüzün var benimHüzünle örülmüş beyaz kefenimAtını meydana sürmüş sefaletHer çehrede figan, intikam, nefretHakikat ölürken doğmuş benim bedenimYalanlar süslemiş ömrümü benimYüzümde çizgiler destesi hüzünİçimde hayatın bestesi hüzünGülüşümde bile hüzün var benimHüzünle örülmüş beyaz kefenimNurullah Genç
Demedim mi? Demedim mi bu hasret bitirir seniAy dolanır gider, yalnız kalırsınHer gün yeni baştan dağılır, ufalırsınDemedim mi yüreğim sevme!İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz....Geri dönen hangi güvercinin var?Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?Demedim mi aklım, inanma!Bir gün naza çeker kendini demedim mi?Görmesen zindana döner bu şehir...Görsen, umursamaz, aldırmaz kafirDemedim mi gözlerim bakma!Demedim mi bu ürperten sıcaklık...Bu taze güzellik kaybolur birgün?Sonra boşu-boşuna aranır, dövünürsünDemedim mi ellerim dokunma!Demedim mi bir gün susar şarkılarSesine ses veren rüzgar olur...istediğin kadar artık bekle dur...Demedim mi kulağım duyma!Birgün çıkıp gideceği belliydiAyan-beyan belliydi anlayamadın.Başka bir rüyada şimdi o kadınDemedim mi kollarım sarma!Bütün çektiklerim senin yüzündenGölge bile geçirmezdin bir zaman üzerindenAh! şimdi paramparça oldun binbir yerindenDemedim mi gururum kırılma!Yavuz Bülent Bakiler
Yollar girsin araya, yıllar değil...
Kısmet ise gelir Hint'ten, Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?
Yalnızlık
Bir garip kimseydin bu şehirde,
Sevmezdin her akşam içenleri,
Ve kimse bilmezdi o zamanlar
Düğüm düğüm aklından geçenleri
Bir esmer kız severdin,
Şiirler gibi,minyatürler gibi ince.
İçin içine sığmazdı,konuşamazdın
Çıkıp yanına gelince.
Efkarını dağıtmıyor her gece,
Ard arda içtiğin sigara
Ve başıboş akan ırmaklar gibi,
Dalıp dalıp gidiyorsun yollara.
Bütün sevdiklerin terkedip gitti,
Yapayalnız kaldın artık.
Dokunsalar ağlarsın çocuklar gibi,
Büyüdü gözlerinde yalnızlık.
Biliyorum,böyle değildin önceleri,
Türküler söylerdin sıcak.
Şimdi bir bekar evin var karanlık
Bir odan var ağlayacak.
YBB
Amorf diyesim geliyor...
Öyle şekilsiz anlamsız...
Sen nasılsın ?
Sirkeyi, sarımsağı hesap eden paçayı yiyemez. Atasözü
:)
Solgunum
Sana teşne ve köle
Ben sana yorgunum...
Sen nasılsın?
Elin adamı, ince iğnenin deliğinden Hindistan'ı seyreder. Atasözü
O şiir benim, bu şiir senin, sürtüyorum... Yanım boş
Sen nasılsın?
Hüzün Mısraları
Gülüşümde bile hüzün var benim
Hüzünle örülmüş beyaz kefenim
Atını meydana sürmüş sefalet
Her çehrede figan, intikam, nefret
Hakikat ölürken doğmuş benim bedenim
Yalanlar süslemiş ömrümü benim
Yüzümde çizgiler destesi hüzün
İçimde hayatın bestesi hüzün
Gülüşümde bile hüzün var benim
Hüzünle örülmüş beyaz kefenim
Nurullah Genç
Demedim mi?
Demedim mi bu hasret bitirir seni
Ay dolanır gider, yalnız kalırsın
Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın
Demedim mi yüreğim sevme!
İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz....
Geri dönen hangi güvercinin var?
Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?
Demedim mi aklım, inanma!
Bir gün naza çeker kendini demedim mi?
Görmesen zindana döner bu şehir...
Görsen, umursamaz, aldırmaz kafir
Demedim mi gözlerim bakma!
Demedim mi bu ürperten sıcaklık...
Bu taze güzellik kaybolur birgün?
Sonra boşu-boşuna aranır, dövünürsün
Demedim mi ellerim dokunma!
Demedim mi bir gün susar şarkılar
Sesine ses veren rüzgar olur...
istediğin kadar artık bekle dur...
Demedim mi kulağım duyma!
Birgün çıkıp gideceği belliydi
Ayan-beyan belliydi anlayamadın.
Başka bir rüyada şimdi o kadın
Demedim mi kollarım sarma!
Bütün çektiklerim senin yüzünden
Gölge bile geçirmezdin bir zaman üzerinden
Ah! şimdi paramparça oldun binbir yerinden
Demedim mi gururum kırılma!
Yavuz Bülent Bakiler
Yollar girsin araya, yıllar değil...