'Eğer İzmir yöresinin işkalinde kesin bir politik zorunluluk görüldüğü taktirde...zalin ve gaddar yunan askeri tarfından değil,insanlik ve uygarlıkla donanmış olan uygar İtilaf devletleri tarafından gerçekleştirilmesi isteniyordu(! ! !)
Bin vapura gel İzmir’e yanı yanı başıma Şu gençlikte neler geldi cahil başıma... ” İzmir’den “gemileri yakarak” İstanbul’a gelen cevval delikanlı cevap verir: “Galata’nın Beyoğlu’nun çapkın kızları Yoksa canım nasıl geçer ayaz kışları Olan oldu bunca aydır çoktan unuttum seni Ne binerim vapura ben ne de dönerim geri...”
Ben senin neyinim? -Sen benim canımsın! Cana can katanımsın! -Başka? -Deniz gözlümsün! -Başka? -Beni amortilerden kurtaran en büyük ikramiyemsin! -Hım...Başka? -Kahvemsin! -Nasıl yani? -Yüzün güzel, yüreğin güzel ve beni seviyorsun. -Yani? -Üçü bir arada! -Hım...Başka? -Telgrafı bilir misin? -Evet de, ne alaka şimdi? -Diyelim ki çok sevdiğin bir arkadaşın uzak bir şehirde evleniyor ve seni düğününe davet ediyor. Ama sen gidemiyorsun. Ne yaparsın? -Telgraf çekerim. -Yaz o zaman bir telgraf -'Sevgili arkadaşım, bazı zorunlu nedenlerden dolayı bu mutlu gününde yanında olamadığım için üzgünüm. Sana hayatının bu yeni döneminde mutluluklar dilerim.' -20 kelime etti. varsayalım telgrafın kelimesi 1 lira ve senin cebinde 10 lira var. Ne yaparsın? -Telgrafı 10 kelimeye indiririm. -İyi, indir o zaman -'Sevgili arkadaşım, sana hayatının bu yeni döneminde mutluluklar dilerim' -9 kelimeye düştü. Bu 9 kelime de duygu ve dileklerini iletiyor degıl mi? -Evet -Demek ki, değeri 1 lira etmeyen kelimeleri attın. -Evet. -Varsayalım cebindeki 10 liradan eve dönüş için 4 lira yol parası ve 1 lira ekmek parası ayırman gerek. -Olmaz. Yürürüm, aç yatarım ama telgraftan bir kelime atmam. o kadar cimri miyim ben? -Cimri değilsin biliyorum. Hele sen indir telgrafı 5 liraya. -Peki. 'hayatının bu döneminde mutluluklar diliyorum.'. oldu mu? değeri 1 lira etmeyen kelimeleri atabildim mi? -Oldu tabi. Daha da atılabilir. -Yok daha neler? -İlk üç kelimeyi de atsan? - 'mutluluklar dilerim'. -Duygularını dileğini anlatmıyor mu? -Evet, anlatıyor -Peki bu telgrafı tek kelimeye indirebilir misin? -Böyle giderse ortada telgraf falan kalmayacak ya, neyse ben yine de indireyim....mutluluklar dilerim... bu cümleden de 'dilerim' kelimesi atılır. Mutluluğa dokunamayız. -Evet. Bu telgrafı telgraf yapan işte o dokunamadığın, atmaya kıyamadığın, atamadığın o kelimedir. MUTLULUK. -En değerli olan yani. -Ben telgraf, sen ise beni telgraf yapan o kelimesin. Mutluluğumsun. -.....................................
telgrafla gönderilen ilk mesaj:'tanrı neler yaptı'
'Eğer İzmir yöresinin işkalinde kesin bir politik zorunluluk görüldüğü taktirde...zalin ve gaddar yunan askeri tarfından değil,insanlik ve uygarlıkla donanmış olan uygar İtilaf devletleri tarafından gerçekleştirilmesi isteniyordu(! ! !)
Doğan Avcıoğlu,Milli Kurtuluş tarihi S.22
Bin vapura gel İzmir’e yanı yanı başıma
Şu gençlikte neler geldi cahil başıma...
” İzmir’den “gemileri yakarak” İstanbul’a gelen cevval delikanlı cevap verir: “Galata’nın Beyoğlu’nun çapkın kızları
Yoksa canım nasıl geçer ayaz kışları
Olan oldu bunca aydır çoktan unuttum seni
Ne binerim vapura ben ne de dönerim geri...”
Ben senin neyinim?
-Sen benim canımsın! Cana can katanımsın!
-Başka?
-Deniz gözlümsün!
-Başka?
-Beni amortilerden kurtaran en büyük ikramiyemsin!
-Hım...Başka?
-Kahvemsin!
-Nasıl yani?
-Yüzün güzel, yüreğin güzel ve beni seviyorsun.
-Yani?
-Üçü bir arada!
-Hım...Başka?
-Telgrafı bilir misin?
-Evet de, ne alaka şimdi?
-Diyelim ki çok sevdiğin bir arkadaşın uzak bir şehirde evleniyor ve seni düğününe davet ediyor. Ama sen gidemiyorsun. Ne yaparsın?
-Telgraf çekerim.
-Yaz o zaman bir telgraf
-'Sevgili arkadaşım, bazı zorunlu nedenlerden dolayı bu mutlu gününde yanında olamadığım için üzgünüm. Sana hayatının bu yeni döneminde mutluluklar dilerim.'
-20 kelime etti. varsayalım telgrafın kelimesi 1 lira ve senin cebinde 10 lira var. Ne yaparsın?
-Telgrafı 10 kelimeye indiririm.
-İyi, indir o zaman
-'Sevgili arkadaşım, sana hayatının bu yeni döneminde mutluluklar dilerim'
-9 kelimeye düştü. Bu 9 kelime de duygu ve dileklerini iletiyor degıl mi?
-Evet
-Demek ki, değeri 1 lira etmeyen kelimeleri attın.
-Evet.
-Varsayalım cebindeki 10 liradan eve dönüş için 4 lira yol parası ve 1 lira ekmek parası ayırman gerek.
-Olmaz. Yürürüm, aç yatarım ama telgraftan bir kelime atmam. o kadar cimri miyim ben?
-Cimri değilsin biliyorum. Hele sen indir telgrafı 5 liraya.
-Peki. 'hayatının bu döneminde mutluluklar diliyorum.'. oldu mu? değeri 1 lira etmeyen kelimeleri atabildim mi?
-Oldu tabi. Daha da atılabilir.
-Yok daha neler?
-İlk üç kelimeyi de atsan?
- 'mutluluklar dilerim'.
-Duygularını dileğini anlatmıyor mu?
-Evet, anlatıyor
-Peki bu telgrafı tek kelimeye indirebilir misin?
-Böyle giderse ortada telgraf falan kalmayacak ya, neyse ben yine de indireyim....mutluluklar dilerim... bu cümleden de 'dilerim' kelimesi atılır. Mutluluğa dokunamayız.
-Evet. Bu telgrafı telgraf yapan işte o dokunamadığın, atmaya kıyamadığın, atamadığın o kelimedir. MUTLULUK.
-En değerli olan yani.
-Ben telgraf, sen ise beni telgraf yapan o kelimesin. Mutluluğumsun.
-.....................................
12 Nisan 2006
Rahim TAŞ