Beslenme çantası benim için okul sonrası dedemin yanında beklerken acıktığımda o gün bitirmediğim yoğurtlu ekmek demek ahh ahh çocukluğum ne çok özlüyorum seni :)
3, sınıftayken merdivenlerden indiğim sırada açılmıştı iki katlı bi beslenme kabıydı merdivenlerden aşağı yuvarlşanmıştı herşeyim ne kadar ağlamıştım ögretmenim gelip toplamama yardım etmişti
şimdi beslnme çantam değil yere yuvarlanan ama yine toplamak lazım bişeyleri daha çoook lazım bana o çanta :)
ama asıl enteresan olan şu: arkadaşımın kızarmış patatesleri daha hoşuma giderdi..neden hala bilmiyorum üstelik yağ çekmiş olmalarına rağmen.. benim patateslerim yağ çekmezdi..annem uzmandı :)) hay allah yaa neler geldi aklıma :))))
Beslene beslene besleme olduk zaten...Sınıf ayrımcılığı...beslenme çantasında pek bir şey olmayanın ailevi durumu şıp diye anlaşılırdı..Nerdeeeeeee sosyal devlet....Allahın Fisko Birliğinin küflemiş fındıklarıyla ve süt kampanyalarıyla büyüdük biz....
Tüh! ..unuttum ya...O zamanlar öğretmenlerin de otladığı bir çanta idi..zengin çocuklarının çantasından...eh! fukara da getiremeyince pek bir şey yiyemiyordu ama öğretmeninden bol fırça yiyordu...(Bu geçmişin bir gerçeğidir...Silen silerse kendi ayıbıdır..)
Daha çocuklukta zengin fakir ayrımını öğretmek için uydurulmuş...beslenenlerle beslemeyenleri göstermek için uydurulmuş bir lüzumsuz çanta...sonra sonra bir hizaya girdi belki ama...siz bana sorun (ya da çocuklarıma...) yumurtluyacağım diye çatlatıyordum ya...
Beslenme çantası benim için okul sonrası dedemin yanında beklerken acıktığımda o gün bitirmediğim yoğurtlu ekmek demek ahh ahh çocukluğum ne çok özlüyorum seni :)
3, sınıftayken merdivenlerden indiğim sırada açılmıştı
iki katlı bi beslenme kabıydı merdivenlerden aşağı yuvarlşanmıştı herşeyim
ne kadar ağlamıştım
ögretmenim gelip toplamama yardım etmişti
şimdi beslnme çantam değil yere yuvarlanan
ama yine toplamak lazım bişeyleri
daha çoook lazım bana o çanta :)
listeler geliyor aklıma ilk...
yemek listeleri...
hiç unutmam perşembe gününün menüsü köfte patatesti..(ogün bugüündür perşembeleri severim :))
ama asıl enteresan olan şu:
arkadaşımın kızarmış patatesleri daha hoşuma giderdi..neden hala bilmiyorum üstelik yağ çekmiş olmalarına rağmen.. benim patateslerim yağ çekmezdi..annem uzmandı :))
hay allah yaa neler geldi aklıma :))))
Beslene beslene besleme olduk zaten...Sınıf ayrımcılığı...beslenme çantasında pek bir şey olmayanın ailevi durumu şıp diye anlaşılırdı..Nerdeeeeeee sosyal devlet....Allahın Fisko Birliğinin küflemiş fındıklarıyla ve süt kampanyalarıyla büyüdük biz....
haşlanmış yumurta kokusu....
Çocuklara gereksizce yük edilen.......
Tüh! ..unuttum ya...O zamanlar öğretmenlerin de otladığı bir çanta idi..zengin çocuklarının çantasından...eh! fukara da getiremeyince pek bir şey yiyemiyordu ama öğretmeninden bol fırça yiyordu...(Bu geçmişin bir gerçeğidir...Silen silerse kendi ayıbıdır..)
noLabilir; péyniR ekmék + fişnéLi meyvé suyu
Daha çocuklukta zengin fakir ayrımını öğretmek için
uydurulmuş...beslenenlerle beslemeyenleri göstermek için uydurulmuş bir lüzumsuz çanta...sonra sonra bir hizaya girdi belki ama...siz bana sorun (ya da çocuklarıma...) yumurtluyacağım diye çatlatıyordum ya...