Hakkın yokmuş deli gönül,
Senin bir güzeli sevmeye.
Aşk, senin hakkın mı?
Sevmek senin neyine?
Güvenme, gördüğün rüyaya,
Yüreğinin gençliğine,
Bir efsane yaşıyor bolu dağında
Zümrüt yeşili ormanlar arasında
Kartal kayada diz boyu karda
Başı göğe değen Çamlı belde
Yağmur yüklü bulutlar da orda.
Delikli demir yok o devirde
Saymadım, güneş’in dalında gazel olup düşen günleri.
İçimde büyüdü gençliğimin baharında açan çiçekleri
Bezedim, renk, renk güllerle gönül bahçemi
Ellerimle derdim, gönül bahçemden mis kokan
Lale, sümbül, mor menekşe gonca gülleri.
Faydası yok, boş yere dizleri dövmenin,
Yüce dağların gölgesi,
Güneş'in yüzüne düşünce,
Alaca bir karanlık çöker,
Dünya'nın mavi gözlerine.
Yıldızlar silinir,kasvet çöker,
Rüyamda gördüm dün gece seni
Uçtun kartal gibi mavi gökyüzüne
Anadolu’nun yedi ayrı bölgesine Saymadım yükseklik irtifaın kaç fitti
Zembereğini kopartmış şu saat!
Dolu dizgin koşuyor, al bir at!
Hiç bakmıyor, ne öne; ne arkaya,
Başı sert, gemi de almış azıya,
Nasıl olsa, dün geçti, kaldı mazide.
Kerem’in, Aslı’yı görünce; çektiği acı Ah!
Keşkeler aklıma geldikçe, ah o alev ah! ,
Kurumuş hayallerim, dön gel; gir aklıma!
El ele, tutuşup gidelim; tek derslik okula…
Beş sınıfa, bir mümessil; bir muallim yeter,
Güneşin ziyası
Yırtarken perdeyi
Girip odama
Karanlık arama
Geç ip’te üst yanıma
Akan suyu bulandırma.
Peri kızı sanki o cennet bahçesinde
Ismarlama çiziyor resmi fırça elinde
Ne kadar güzel duruyor tuval önde
Aslı bizden yaşasa da o Akdeniz’de
Rüzgâr esmese de kopacak fırtına yüreğinde
Efkârlıyım yine bu akşam
Boz bulutların üstünde başım
Her yer is ve kızıl duman
Boş yere pembe hayal kurmuşum
Şu karşı yaylaya çiğ düşmüş bir bak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!