Sığamazsınız heceye şiire
Nasıl anlatabilirim ilham ver Tanrım
Güzelliğiniz karşısında dil kifayetsizdir
Denizlerden inci, zümrüdü hatırlatır
Canım kızlarım hoş görün
Kalpten atardır süzülür sözler.
Sevdamdır doğal yaşam doğallık
Sabah erken kalk göğe aya bak
Eylem gerektirir sevmek sev!
Tanrı armağanı aşkı kalbinden
Sevdasıyla çarp gür ahenk ak
Bin bir çiçek bin bir renk.
Çiçekler ne hoş açmış bin bir güzel geceden
Dolaştım bulamadım lezzetimiz ne de tat
Kokunu yayar rüzgâr kuş sesleri (h)eceden
Sevilmekmiş annece... İzzetimiz ve de tat.
Karılsın has unundan mayasıyla tuzundan
Yaşanılan onca kesirleri hayatın
Uzantısına ermek mi?
O tılsımlı erdemi çözmek
Yüce sevgiden almak olmalı
Hisseli düşmeli sevda
Dillerde tadımlık payda.
Seviyorum demekten korkma!
Korkaklar asla sevemez
Sen ki; bir meleksin
Sevgililerin başı, tacısın.
O taç güneş gibi parlıyor
Ne ki! Parlayan taç…
Bana tuzaklar kurmayın
Her hileyi eziyorum
Sığ sulara yem durmayın
Okyanusta yüzüyorum
Çok koşturdum çok yarıştım
Tablosu Tanrının güneşi ayı
Cesaret aşktandır sevmek gerekir
Bahşetmiş İnsana duyu beş sayı
Vücut tapusunu övmek gerekir.
Durgun bakışlara sevda donatın
Kulsun kul kal sevmekse yaradanI
Ne ahiri sorgula ne de zahiri
Yaratmış cümleyi âdemden beri
Seversen canlıyı aşktan sayılır
Kulluk etme kula… Ser-in verilmez
Sımsıcak koynunda büyüdü benliğim
Gözlerim gördü tüm güzelliklerini
Evren’i kapsıyordu sualsiz sorgulamalar
Terazisinde dünyanın ağırlığınca
Dere yatağında büyümüş filizlerin
Ne verirsen Mevla’m güzelini ver
Taç yapar başıma bal der değişmem
Mertlik bela başa özelini der
Malı mülkü satar kal der değişmem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!