ne kolay şeymiş sana ulaşmak.
ne kolay şeymiş oysa.
parmaklarımı yüzünde gezdirmek,
ne isterler şu osuruk böceklerinden
bilmem ki.
ne yani,
sen şimdi çıktın diye dut ağacına
şerbetine doyacaksın,
dudaklarından akıta akıta yiyeceksin diye
birgün çıktın geldin
adını söylemedin;
öyle çok rengin vardı ki
alını ayrı...morunu ayrı sevdim.
her güne renklerle uyanışım
seninle uyandığım içindi.
bugün parkta çocukları seyretttim
hissettim
yukarıdan inişlerini
inişlerdeki yürek heyecanlarını
hissettim
ve gördüm
Quasimoda güzeldi
güzelim Esmeralda
su verdi,
daha da güzelleşti
peder oldu olası çirkindi
Ezmeraldaya uyandı
seni bugün uğurladılar yaşlı gözlerle...
yaşlı bedenini kara toprağa verdiler...
ki sen hiç korkmazdın ölmekten biliyorum.
yaradanımın taktiri derdin;
toprak olacağız birgün derdin.
herşeye teşekkür ettim ben;
günün ışığına
gecenin karanlığına
hiç beklemediğim anda
karşıma çıkıveren
içimi ateşten öte yakan,
bu şehrin,
denizini sevdim en çok,
sahilinde yürümeyi sevdim.
gözümün daldığı bir noktada,
selamıyla ayıltan insanını sevdim.
çok uzaklardan gelmiş
harcamışım ömrümü de
geriye ne kaldı diye sorduğumda,
bana yorgun beni gösterdim.
yok istemem artık.
istemem üstü kalsın...
mümkünse
bak küçüğüm...
buna deniz derler,
engin mi engin...
bende özgürlük hissi uyandırır;
bekle bakalım
gör sen de.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!