Kimse duymuyor artık içimin çığlığını,
bir yankı gibi dönüyor duvarlardan…
Konuşmuyorum,
çünkü kelimeler de yoruldu artık
anlatamadıklarımdan.
Ağlamak bazen bir çığlık değildir,
Sessizliğin içinden sızan ince bir sitemdir.
Söylenemeyen kelimelerin en çıplak hâlidir,
Bir damlada saklıdır, bir ömrün kırığı.
Her gözyaşı bir yol bulur kendine,
gülüşün…
cennet manzarası gibi
öyle uzaktan bakılacak
ama dokunulmayacak kadar kutsal
ben seni en çok
Biz…
hiçbir zaman bir cümlede yan yana gelmedik.
Sen başka harflerin arasında güzeldin,
ben ise sana dokunamayan suskunluklarda saklı.
Seninle bir fotoğrafım bile yok.
Kapının eşiğinde uzun süre durdum,
ayakkabılarımın ucuna baktım,
sanki adım atsam bütün hayat yerinden oynayacak.
İçeri girdim,
duvarlar sessiz,
odalar senden arta kalan gölgelerle dolu.
Gideceğini biliyordum,
ama gelmeyeceğini
bu kadar geç anladım.
Beklemek,
önce umutla başlar,
sonra sessizlikle devam eder,
Sana demem gereken ne çok cümle vardı,
Ama her seferinde sustum,
Çünkü senin gözlerin,
Benim sessizliğimi bile anlayacak kadar derindi.
Bir "gitme" bile diyemedim ardından,
İçimde bir sessizlik var,
Ne çığlık atabiliyor
Ne de ağlayabiliyor…
Sadece duruyor orada,
Boğazımda bir düğüm gibi,
Yutkunamadığım her kelime gibi.
Seni sevdim…
Bir gün değil, bir ömür değil…
Bir hiçlik kadar derinden,
Bir sonsuzluk kadar sessizden.
Hiç bilmedin,
Bir boşluk var içimde, hep sana ait
Kimse dolduramadı, kimse yaklaşamadı
Ne zaman adını ansam içim titriyor
Kalbim bile biliyor, orası senin alanın
Sustukça büyüyor adın içimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!