Unuttum sanıyorlar seni,
Gülüyorsam artık acıtmıyorsun sanıyorlar.
Oysa içimde koca bir cenaze töreni
Her sabah seni toprağa veriyorum yeniden.
Her gece seni hayalimde diriltip
Bir daha bırakıyorum ellerini…
Adını anmamak için
Dilimi ısırdığım kaçıncı gece bu…
Susmak, seni unutmak olmuyor,
Her sessizlik seni daha çok bağırıyor içimde.
Kokunu unuttum belki,
Sana en çok kalbimle dokundum ben,
Bir kerecik “affettim” deseydin,
Belki bu kadar kanamazdı içim.
Susuşun, susmaktan da beterdi çünkü…
Ve sen sustun.
Ben sustuğun her saniyede biraz daha öldüm.
Her sabah biraz daha eksik uyanıyorum,
Kahvemin tadı yok,
Penceremin manzarası anlamsız.
Sanki her şey yerli yerinde
Ama ben hiçbir yere ait değilim.
Artık adını anmadan seni düşünebiliyorum,
Ama bu kolaylaştı sanma…
Sadece alıştım,
Acıyı tanıyınca korkmaz oluyorsun.
Bir zamanlar ellerinle kurduğum dünyayı
Bir zamanlar her şey sendin.
Yağmurda sen,
Gecede sen,
Bir şarkıda, bir kahvede, bir şiirde…
Ama şimdi?
Zamanla silindi yüzün anılarımdan
Sesin, yankı olmaktan çıktı içimde
Bir gün fark ettim ki
Artık adın bile heyecan vermiyor yüreğime
Oysa seni sevmek ne çok şeydi bir zaman
Bir bank var, eski, boyası dökülmüş,
Oturduğum yer hâlâ seni soruyor.
Gökyüzü her gün değişiyor belki,
Ama seninle yaşadığım o an…
Hiçbir yere gitmiyor.
Sana yazmadığım kaçıncı mektup bu,
Kaçıncı sessizlikte boğuluyor içim?
Kalbim hâlâ seni gerçek sanıyor,
Aklım bile bile yalanla yaşıyor.
Ben…
Gelmeyeceğini bile bile seni bekliyorum.
Bir rüzgâr esse, sanırım sen geldin,
Kapı aralansa, adım sanıp sevinirim.
Geceye sorsan, kaçıncı defa saydı beni,
Gelmeyeceğini bile bile… seni beklerim.
Gün doğar, umut gibi sokulur pencereme,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!