Hiç başlamadan biten bir hikâyeyiz biz,
Ne bir söz, ne bir dokunuş…
Sadece göz göze gelmenin bile
Bir ömre yettiği sessiz bir düş.
Kalbim seninle doluyken,
İçimde senin ağırlığın var,
taşınması mümkün olmayan bir yük gibi.
Ne zaman nefes alsam,
bir parçam biraz daha batıyor
derinlere, geri dönülmez yerlere.
Sevdim…
Olmayacağını bile bile sevdim.
Bir duvar gibi soğuk,
Bir yıldız kadar uzak birini…
Beni hiç duymayacak bir kalbe,
Sessizce ömrümü anlattım.
Merhaba
Gecenin en korkunç saatinde sana geldim
Bir zamanlar kokunla beslenen çiçekleri getirdim
Ve biliyor musun ?
Onların bile boynu bükük kalmış,solmaya yüz tutmuşlar.
Aslında gitmekle sadece senin gittiğini de söyleyemem
Kalbim sana kapı gibi açıktı,
Sen bir misafir gibi uğrayıp geçtin.
Kalmadın…
Çünkü hiç ait olmadın.
Ben seni ev bildim,
Sana söyleyemediklerim,
Biriktikçe içimde ağırlaştı…
Kalbim susarken gözlerim anlatmak istedi her şeyi,
Ama sen hiç duymadın bakışlarımı.
Bir tebessümünle başlıyor içimde fırtınalar,
beni sevmedin...
bunu gözlerinden öğrendim bir gece
bir yabancı gibi bakıyordun
oysa ben…
adını her nefesime mühürlemiştim
Ben seni sevdim,
Sessiz bir yangın gibi,
İçimde yanıp durdu adın,
Hiçbir dile gelmeden.
Kalsaydın,
herkes bir yere gidiyor
ben olduğum yerde
gitmiş gibiyim.
bir zamanlar sevdiğim
her şey
akşam, duvarlarıma yağ lekesi gibi sinmiş
gölgem, odanın en uzak köşesinde oturuyor
sokaktan geçen her far ışığı
yüzümü başka bir hayata çeviriyor
ve her ışıkta
senin adını başka bir telaffuzla duyuyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!