artık saçlarım bağlı değil
dilimde binbir cümle hece
artık biliyorum annecim
sensiz geçen tüm zamanlar gece
rüzgar artık uçurmuyor
pileli eteklerimi
kafiyesiz dağınık saçların
hayatımın şiirine serpildi
hiçbir tarak çözemedi
satırların ardındaki sığ düğümleri
çelimsiz bir ağaç dalı gibi
Size yabancı geldi farkındayım
Bu sizin bildiğiniz hüzünlerden değil
Ne biri öldü,ne sevdiğimden ayrıldım
Ne de değerli bir şeyimi çaldırdım
Bu offlar bilinn makamdan değil
Olmuyor hiç bir ritim uymuyor bana.
hayat akışımın bir fon müziği bile yok
tik tak tik tak.
böyle böyle geçecek ömrüm.
pil bir anda bitecek.
zaman duracak.
yıllar yılı şakaklarında beyaz korkular biriktiren
her karanlıkta dişleri birbirine vura vura titreyen
uykusuzlukla nikahlanıp uykulu gözlere bıçak bileyen
cam kavanozlarda renkli bilyeler avuç avuç
hepsi eski tozlu bir bavulda yüküm ağır yolum yokuş
kan ter içinde nefes nefese ve yorgun
şimdi geçmiş elimde susuz kalmış bir fesleğen gibi solgun
kokusuz,kuru,çelimsiz...
nadasa bırakılmaya dahi haceti kalmamış
bir avuç toprak kadar verimsiz
O BENDİM...
gözlerinde yıldızları göremediğiniz kız çocuğu
üstü karalanmış defterlerde idi tüm haylazlıklarım
ve hiçbir eylemim nefsi müdafa değildi
yaşama kasıtlı kinlendi yüreğim neyse yaptığım
hesabı kitabı bi tamamdı.
Kanundaki karşılığı ağırlaştırılmış müebbett
O BENDİM...
and içtim barışacaktı ruhum kendi karanlığı ile
dünyamda hiçbir ayrımın adı geçmeyecekti
tüm taraflarım ve tüm kutuplarım birdi
and içtim bu düş gerçekleşecekti
ve şimdi tüm yollarım birleşmekte bir bir
geçmişim er geç yüzüme gülümseyecekti :)
O BENDİM...
şimdi elimde eteğimde ve varsa tozlanmış
tüm suretler silik tüm fotograflar flu
ve geçmişle husumetim karşımda
hesap vakti geldi çattı
alnımda boncuk boncuk dökülmekte günahlar
ESKİ AHŞAP BİR MASADIR ARENA
bir bilek güreşinde yendim geçmişimdeki laneti
ve yenilmişliğin huzuru ile gülümsüyor çocukluğum....
O BENDİM...
ardından el sallıyorum galibiyetin verdiği hazla
biraz uyumak istiyorum artık bunca yılın uykusuzluğu bir hayli fazla
Yine başaramadım
Bekledim ama nafile
Hangi yıldız kaymak için
Dileğimi bekler ki?
Yine başaramadım
Şimdi sensizliğin
sessiz sedasız feryadıdır
bu suskunluğum.
isyan edemeyişimin acizliğidir
kal diyememenin keşkesidir
ben nisa
bir omurgadan peyda
bir soluk avazda
bir damla kandan olma
ben nisa
bazen yığınlarca yıldız düşer avuçlarımdan
ağlarım bağıra çağıra
gökyüzü yıldızsız kalır
karanlık olur dört yanım
her yanımı çarparım,
her yerim yara
şimdi bir şilep geçecek pencerenin önünden
sen uykudan yeni uyanmış
gerinirken manzaraya
ben yeni bir düş başlatacağım,
yeni bir dünya
kimse mendil sallamıyor olsa da arkamdan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!