Bana derdi sormayın,
Ben derdi tanıyorum.
Dertle kalkıyorum sahura,
Dertle iftar açıyorum.
Cennet mekan babama
Hasretin içimde bir volkan oldu,
Durmadan tutuşup, yanıyor baba.
Kaç yıldır ayırdı kader bizleri,
Bu hasret içimi, yakıyor baba.
Cennet mekan babama.
Verdiğin her nasihatin birincisinde,
Haramdan kaçınmamı önerdin baba.
Ata baba deyip uydum sözüne,
Kır atın üzerinde
Gözleri çakmak çakmak
Arkasında bir ordu
Ellerinde albayrak
Komut verdi ordular! ..
Erciyes’ten Hazar’a gelen canlarım,
Hazar’dan Erciyes’e selam götürün.
Yine o kutlu dağın başı duman mı?
Türk’ün otağına türkü götürün.
Bu gecenin bitimin de, sabah olur mu dersin?
Güneşin doğduğunu kimler görür kim bilir?
Bu fani dünyanın kahrı biter mi?
Dertsiz ölen olur mu ki, kim bilir.
Yıllar yılı bakakaldım hayatın akışına,
HASBİHÂL MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
[email protected]
TÜRKLÜK ŞUURU
Bir ok attın Hazar’dan, düştü gönül kaleme,
Kırk seneden sonra rastladım sana,
Gördüğüm servi boy, senin değildi.
Alev alev yanan garip gönlümde,
Beni yakan gözler senin değildi.
Eser kalmamıştı eski halinde,
Taşlama
Bir 'ker' geldi başköşeye
Çöktü serili döşeye
Şaşırdık kaldık bu işe
Meğer usul böyle imiş.
Acılar dondu yüreklerde,umutlar buharlaştı,
Adım adım tükendi yollar sona yaklaştı.
beyhude didinme gönül süren doluyor,
Gün çoktan kayboldu akşam oluyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!