Saray bekçisi çok yalnız
Değerli yalnızlık çok korkuyor
Korkudan çok konuşup çok saldırıyor
Kime baksa kırgın ve yürekleri yaralı
Parayla tutulmuş korumaları
Sarayda bir milyonluk kadehler var
Boş kalınca tokuşturamamışlar
Düzenlediler Ağrıda Operasyonları
Doldurmak için o altın kupalarını…
Krallar kan içiyor halkımız zehir
Ah şu çakallar
Ah şu zombiler
Ah şu vampirler
Ah şu kurt adamlar…
Kan emmek için hep öldürdüler
Cahillik ve ukalalık ayrılmaz bir bütünler
Tren yolu rayları gibi hep yan yana gider
Ağır yük altında, kibirden yaklaşılmaz da
Kendine yabancılaşmış, sülükler sırtında.
*
Maden/keş >>> esrar/keş >>> ser/keş
Su içer gibi, arzuyla içtim acıları
Yıllarca bir depo gibi biriktirdim
Beni yiyip bitiren sancılarıma
Şimdi ortak gelmiş sevgilim.
Her türlü belayı hak eder diktatör
Arar durur gece gündüz demeden
Yüzlerce eskort, uçak, araç ve şoför
Bedava hizmetlerindedir lanetinden.
***
Silgi verdik ellerine diktatörlerin
‘’Lafla peynir gemisi yürümez’’
Bizde, gemi ile laf yürütüz.
İş yapana fırsat verilmez,
Laf üreteni güldürürüz.
*
İyi ki Karadaniz’li, şirket müdürümüz
Neden evet sorusuna inandırıcı cevap bulamayanlar bu defa insanların içinde çöreklenmiş olarak bulunan tembellikten yararlanmaya çalışıyorlar. Psikoloji uzmanlarına göre toplum % 65-70 tembelliğe yatkın, yaslanmacı, başkaları sırtından geçinmeye çalışan cinsten… Seçimde egemen güçler bu kesimi kendi çıkarları için kullanmayı biliyor. Ya erzak dağıtarak ya da bugün olduğu gibi; aman sendeci davranmalarını sağlayarak…
HAYIR oyları artınca ve durum kritikleşince, bu kesim sandık başına gitmesin istiyorlar. Söylemler: Boykot edelim, HAYIR çıkınca ne değişecek, Yine aynı adamlar yönetmeyecek mi, onlar yöneteceğine göre niye onlarla kötü olayım, tabi bunun ardından uygulanın şiddetin de meyvesini topluyorlar. İktidarda olacaklarına göre bir gün bende tutuklanırım, ya da terfi etmem gibi kaygılarla oy oranını artırmaya, HAYIR oylarının azaltılmasına çalışıyorlar… Son günlerde bu söylemler iyice yayılmaya başladı.
Birinci olarak ilk adım atılmadan hiçbir yere varılamaz.
İkinci olarak, hiçbir zaman insan ilk hamlede istediği elde edemez
Üçüncü olarak. Mücadele etmemek daha kötüye razı olmak demektir. Hiç kimse zorlanmadan egemenliğini elden bırakmaz.
Dördüncü olarak; ya hep ya hiç mantığıyla kazanım elde edilmez. Mücadele süreklilikle kazanılır.
Sınır ayırmak için değil, ayrılış anı
Gömleğin iki yakasında o fermuarı
Aç kapa, aç kapa, aç kapa, aç kapa
Aç kapa ki, ihtiyaç duy, su gibi silaha
Deniz karayı sınır çizdi, kara denizi
Bazen usta bir körükçünün elinde
Kabarıp gidersiniz, ilkbahar seli gibi
önünde süpürüp götürerek nice çiçekleri.
Bezen kabarıp toprak gibi
Bağrında büyütür nice güzellikleri
Sevdiğimiz bir abimiz kendisi. Bir grupta yayınladığı şiiriyle tanıdım kendisini. Mizahı kullanır şiirlerinde, bununla birlikte duygusal şiirleri de yok değildir. Popüler şiirleri de var, güzel tabi. Ayriyeten grup da kurdu sağolsun, ne de olsa mizah seviyoruz.