Vücudumuz olmasaydı
Ruhumuz nasıl tatmin ederdi arzularını?
Onun için demişler ki:
‘’Vücut ruhun kerhanesi’’
Ruhumuzu tatmin etmek için
Tanrı çamurdan yapmış bedeni
Madenciler nasıl indirdiyse kuru lokmaları,
Labirent gibi karanlık yollardan midelerine
Doyumsuz şu sömürü dünyasının patronları
Kuru bir lokma gibi indirirler bizi madenlere.
Kömür gerekiyormuş buhar makinelerine
Yeni yılı niye kutladık biz?
Gelen gideni aratırmış, bilmez miyiz?
Güle eğlene karşıladık sevgili gibi
Daha ilk günlerinde şok etti bizi
İçimize dalan Truva Atı’ymış
Aldı kaç yiğit insanı ilk haftada
Kusmuk içinde yüzmeye alışığız
Tek kitap, tek adam, tek bayrak…
Bize karşı kullanılıyor alışkanlığımız
Şimdi de ‘terör’ oldu edebiyatımız
Keşke şiirinden ceza almasaydı
Bir şiire dayanırdı bulantımız
Sarayda bir bölücü başı,
İŞİD en yakın arkadaşı,
Korkutmuş bürokratları,
Sıfırlamak bütün icraatı…
Hep ''Nur içinde yatsın!'' diyorlar. Duyuyorum.
bana haber bile vermiyorlar...
Şimdi, içimde kaç milyar cesat ver bilemiyorum
Dolar tırmandıkça yukarıya
Paçayı ateş sarıyor pazarda
Saray ve çevresi hoşnut;
Ellerinde oyuncak borsa
Banka hesapları dolarla
Onlar için düğün bayram
Sözüm, şikayet ederken
Günün yirmi dört saatinde
İsviçre saati gibi çalışıp da
Çözüm üretmeye gelince
Kılını kıpırdatmayanlara
Siz mutlusunuz işkencede
Demokrasi arıyoruz elimizde mumla
Ama bulamıyoruz ampul aydınlığında
‘’Hain’’ diyorlar ‘’HAYIR’’ kullanacaklara
Öyleyse neden seçim yapıyorsunuz?
İçleri görülemedi cilalı maskelerinden
Dünya bir kara delikten fırladıysa
Bu gün karaltılan dünyamız karşısında
Gerek yok moralimizi bozup geri adım atmaya
O karanlıkta bir delik açmaya çalışacağız
Ve o delikten yeni dünyayı yaratacağız…
Sevdiğimiz bir abimiz kendisi. Bir grupta yayınladığı şiiriyle tanıdım kendisini. Mizahı kullanır şiirlerinde, bununla birlikte duygusal şiirleri de yok değildir. Popüler şiirleri de var, güzel tabi. Ayriyeten grup da kurdu sağolsun, ne de olsa mizah seviyoruz.