Pişbilikçi koydular ismini
Cebinde oyun kağıtları
Namluda kurşun gibiydi
Öldürmek için zamanı
Elleri her an tetikteydi…
Tanrı çamurumuzu yoğurunca
Sıkıp mıncıklamış bizi
İnsana benzetmiş sonunda
Kızıp fırlatmış dünyaya…
Eli çamur olunca.
Dört lastiğe bir yedek veriyor da insanoğlu
Tanrı düşünememiş yedek bir canı bile
Nerede patladı lastik, orada çıkar soluğu…
Hiç istikrar bozulmaz hocanın düzeninde
Yol doksan derece dönünce aşağı doğru…
Aklına gelir ‘’çalışmak ibadettir! ’’ diye
Hoca, sana egzoz mu desem
Yoksa göt mü?
Nasıl marş motoru çalışınca
Egzoz patlarsa…
Ben konuşmaya başlayınca,
Katillerimiz dokunulmazdır
Hırsızlarımız dokunulmazdır
Sahtekarımız dokunulmazdır
Dolandırıcımız dokunulmazdır
Muhbirlerimiz dokunulmazdır
Hortumcumuz dokunulmazdır
Hoş geldiniz postmodern silahlar pazarına
Hoş geldiniz insanlık ve erdem mezarına
Şimdi en etkili silahlarımız en ön sırada,
TC – bayrak – Din – Dil – Milliyetçilik
En etkili bunlar saldırı ve savunmada
Sanki büyük çocukların oynadığı evcilik…
Dünya İmparatorluğu kuruluyorsa
Ne işimiz var hudut boylarında?
Çıraklık döneminde yüz şehit
Kalfalık döneminde sekiz kattır
Ustalık döneminde artıyor kat kat
ne boş zamanların oyuncağı
Ne de düzenin nalbantı…
Bütün tortuları ayaklandıran
Arıtma tesisinin çarkı.
Beynin farklı bölgelerini
Hayat o kadar karmaşık bir şey ki insan içinde boğulup gidiyor. Hani derler ya ‘’Balığın deryadan haberi yok! ’’ diye… Biz de bu karmaşık hayatın zorlukları karşısında, insanın romatizma ağrılarına alışması gibi çoğu şeye alışmış durumdayız. Doğal olmayan bir çok
şeyi doğalmış gibi karşılamayı öğreniriz. Alışkanlıklar, kaprisler, önyargılar, hastalıklar.
İnsan nasıl bir akıntıya karşı yüzemez ise, bu alışkanlıklara ve hastalıklara karşı durmanın
da kolay olmadığını biliyoruz. Peki bunu değiştirecek olan kim? İşte bunu değiştirmenin
ve insana mutluluk verecek daha iyi bir hayatın kazanılması da biz insanların elindedir.
Hayat bu karmaşık hale kendiliğinden gelmez. Bu karmaşadan çıkar elde eden bazı güçler vardır. Onlar da hayatın bu şekilde akıp gitmesine hatta kendilerine daha fazla menfaat sağlamak için yeni arayışlar içine girdiklerine de şahit oluyoruz. Tarih örnekleriyle doludur.
Sayın devlet yöneticilerimiz,
Türbanın, hayatımızın her alanında, çağdaş kıyafet olarak kabul edilip yasallaşmasına ve en kısa zamanda kayıtsız şartsız uygulamaya konulmasına, gönülden destek veriyoruz.
İnanıyoruz ki, (inanmamak en büyük gafletimiz olur..) Türbana verilen özgürlük, malın bir yongası olan canlarımıza verilen özgürlük olacaktır.
böylece, özgür bir nesne olan türbanın özgürlüğüne gıpta eden kadınlarımız, onun çatısı altına sığınacaktır. Her sığınmacıya bizim gönlümüzün kapıları açıktır. Kadınlarımıza açılan bu geniş kapı sizleri kaostan kurtaracaktır.
Sevdiğimiz bir abimiz kendisi. Bir grupta yayınladığı şiiriyle tanıdım kendisini. Mizahı kullanır şiirlerinde, bununla birlikte duygusal şiirleri de yok değildir. Popüler şiirleri de var, güzel tabi. Ayriyeten grup da kurdu sağolsun, ne de olsa mizah seviyoruz.