Mehmet Halil Şiirleri - Şair Mehmet Halil

Mehmet Halil

ne boş zamanların oyuncağı
Ne de düzenin nalbantı…
Bütün tortuları ayaklandıran
Arıtma tesisinin çarkı.

Beynin farklı bölgelerini

Devamını Oku
Mehmet Halil

Hayat o kadar karmaşık bir şey ki insan içinde boğulup gidiyor. Hani derler ya ‘’Balığın deryadan haberi yok! ’’ diye… Biz de bu karmaşık hayatın zorlukları karşısında, insanın romatizma ağrılarına alışması gibi çoğu şeye alışmış durumdayız. Doğal olmayan bir çok
şeyi doğalmış gibi karşılamayı öğreniriz. Alışkanlıklar, kaprisler, önyargılar, hastalıklar.
İnsan nasıl bir akıntıya karşı yüzemez ise, bu alışkanlıklara ve hastalıklara karşı durmanın
da kolay olmadığını biliyoruz. Peki bunu değiştirecek olan kim? İşte bunu değiştirmenin
ve insana mutluluk verecek daha iyi bir hayatın kazanılması da biz insanların elindedir.
Hayat bu karmaşık hale kendiliğinden gelmez. Bu karmaşadan çıkar elde eden bazı güçler vardır. Onlar da hayatın bu şekilde akıp gitmesine hatta kendilerine daha fazla menfaat sağlamak için yeni arayışlar içine girdiklerine de şahit oluyoruz. Tarih örnekleriyle doludur.

Devamını Oku
Mehmet Halil

Dünya İmparatorluğu kuruluyorsa
Ne işimiz var hudut boylarında?

Çıraklık döneminde yüz şehit
Kalfalık döneminde sekiz kattır
Ustalık döneminde artıyor kat kat

Devamını Oku
Mehmet Halil

Kurtuluş ruhsuzlara kalmış
Eğitilmiş ‘kurtarmak için’ insanlığı
Her evde hedefe ayarlanmış
Iskalamaz ‘’ demokrasi’’ silahı.
Yalanlar pembelere boyanmış…

Devamını Oku
Mehmet Halil

Haykırdı güller arasından Birgül
Eşit olamam ben diğer güllerle
Tank ile ezerim güldür güldür
Derinizden sırtımdaki kürkümde.

Haykırdı proflar arsından bir prof.

Devamını Oku
Mehmet Halil

İzmir Büyükşehir Belediye başkanından şikayetçiyim!

İzmir’de suç oranı devamlı artıyorsa, suçlu da ortada…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı…

Doğal yaşam parkı açtı İzmir’e. İzmirliler akın akın oraya koşuyor.

Devamını Oku
Mehmet Halil

Holdingler üç beş zenginin %30-40 sermaye koyarak kurduğu ve sömürmek istediği %60-70 çoğunluğu da ortak ederek onların küçük sermayeleri ile ekonomik sıkıntıları aşan, hak etmediği önemli güce sahip olan kuruluşlardır. Sermayeyi halka yaymak gibi yalanlarla, güya demokrasinin de savuculuğuna soyunan, sistemin esaslı bir payandasıdır. Çalıştırdığı işçilere de ücret yerine küçük hisseler vererek, daha verimli çalışmalarını da sağlamayı bilirler…
Küçük hissedarlar büyüklerden fazla savunmaya başlar artık holdingi, daha çok benimserler.
Böylece sistemin çürüyen yapısına karşı da mücadele önemli ölçüde kırılmış olur.

Son referandum olayını da buna benzetebiliriz sanıyorum. İster EVET tarafında olsun, ister HAYIR tarafında olsun, %1 bile olmayan oranlarıyla sosyalistler kendilerine o kadar çok pay çıkarıyorlar ki sonuçlardan, okudukça insanın aklı duruyor.

Devamını Oku
Mehmet Halil

Sözlere ‘seferberlik’ ilan edilmiş
Çarpışıyorlar göğüs güğüse, dişe diş
‘’Sözde Ermeni soykırımı! ’’
‘’Sözde Kürt sorunu! ’’
Bu sorunlar sözde ise,
Neden izin verilmiyor kalemlere?

Devamını Oku
Mehmet Halil

‘’Damlaya damlaya göl oluyor’’ ya
Sünnetçilik düşmüş etoburlara
Onlar hakim olmuş dünyaya
Ucunu tutuyor taşeronlar da.

Biliyor musun oğlum Memet

Devamını Oku
Mehmet Halil

1959 yılı olacak ben Orta Okul’a gidiyordum. İlçemize Demokrat Parti Zonguldak Milletvekili Muzaffer Kurbanoğlu gelmişti. Bildiğiniz gibi siyasiler her zaman kendilerinin ardında kalabalıkları görmek ister. Onun için de daha çok çocuklar ve resmi dairelerdeki kapıkulları kullanılır. Bizi de okulda sıraya sokup, Nutuk alanına götürdüler. Bundan öğretmenler de pek memnun değillermiş ki, kulağımıza ’’Meydana gidince isteyen gidebilir’’ denildi. Bu izin bizim kulağımıza ulaşana kadar Kurbanoğlu’nun konuşmasının bir kısmını dinlemek zorunda kaldık. O konuşmada aynen şöyle demişti CHP’yi hedef alarak ‘’Biz istersek eşeği bile seçtirir meclise sokarız’’. Bunu hiç unutamıyorum. Ben gerçekten meclise eşek sokacaklar zannediyordum. 1965 ten sonra TİP’li 15 milletvekili meclise girince meclise giren eşeklerin varlığını ancak kavrayabildim. TİP’li vekillere küfür ve yumrukla saldırırken. Tekme atarken. Anırırken.
O zaman, meclise eşekler sayı ile giriyormuş, geçen uzun yıllardan sonra nihayet onu öğrendim. Şimdi meclise insan sayıyla giriyor. Onlarda sık sık susturuluyor. Her kurulan hükümetin başı kendi memleketini ihya etmeye çalışıyor, ya da kendi ailesini. Niye? Boşuna demiyorlar ‘’Kayserili eşeği boyar yine eski sahibine satar’’ diye. Şimdi Kayserili’nin hiç sesi çıkmıyor. Bu kadar malzemenin başına bir Kayserili koydular ki… Sucuk pastırma alanında üretim yapanlara ucuz girdi sağlasın diye… Bu iş bolluğunda işten başlarını kaldıramıyorlar. İyi de bu kadar sucuk ve pastırmayı kim tüketecek… Geriye kalanların lüks yiyecekleri tüketme gücü var mı? Bu paralar dönüp dolaşıp Kayseri’ye akacağına göre, yükseltin şu emekli maaşları ve asgari ücretleri de biz de sebeplenelim.
Bir taşla iki kuş vurun. Eskiden hızlı beklentiler için ‘’Boru mu lan bu? ’’ denilirdi. Şimdi gerçekten boru bolluğu var. Giriyor çıkıyor kimse kıpırdamıyor. Sizde verin borunun hakkını, tüketin sucukları ve pastırmaları…

Devamını Oku