Genç-ihtiyar
Büyük-küçük
Siyah –beyaz
Fakir-zengin…
Bütün insanlar!
Ortak noktamız insan olmaktır.
Hicrî ayların dokuzuncusu,
Üç ayların sonuncusu,
Farz orucun tutulduğu,
On bir ayın sultanı,
Sultanların sultanı,
Kur’an’ın indirilmeye başlandığı,
Aktı ırmak gibi, gözlerin gönül denizime
Doğru mu,yalan mı hiç önemi yok o sözlerin,
Sevdiğini açıkça söylemesen de yüzüme
Riyasız anlatıyor bana her şeyi gözlerin.
Götürsün bütün yağmur bulutlarını rüzgâr,
Orada bir yer var, pek uzakta değil bakın!
Oraya koşuyor herkes grup grup akın akın.
Zorunludur oraya gidiş aldanma, sakın;
Hazır ol, orası bugün dünden daha yakın.
Gelince günü çıkacak herkes bu sefere;
Her hazanda bir bahar,
Her baharda bir hazan vardır.
Bazen hayır sandığın şeyde şer,
Şer sandığın şeyde hayır vardır.
Üzülme sakın kaderi bir yazan vardır.
Güven Allah’a o ne güzel yârdır.
Gülerken yüzüm daha dün,
Neden daralıyor yüreğim bugün!
Doğdu senin yüzüne bir beyaz ay,süzgün
Aydınlattı gözlerini ötelerden doğan
Bilinmedik bir güneş,özgün…
Sıkıyor benim yüreğimi bir el;
Gelince sonbahar bir hüzün kokusu sarar ortalığı.
Sarkar dallardan olgun meyveler...Toprağa yakın.
Dal,taşımak istemez yükünü sarı yaprağın...
Yapraklar sarı,kırmızı nar...
Geldi hüzün mevsimi sonbahar.
Nöbet tutacağız her şehidimizin başucunda
Barış için elimizi uzattık size
Fakat namlunun ucunu gösterdiniz bize
Biz de taktık barışı namlunun ucuna
Şimdi barış namlunun ucunda…
Haretti su toprağa,toprak suya.
Birgün iki sevgili buluştu,
İki sevgili kucaklaştı,koklaştı,
Öpüştüler doya doya.
Sarıldı toprak suya,su toprağa,
Uçuyor beyaz bir kelebek gibi kar
Beyazlar giyinmiş bir melek gibi kar.
Bir çocuğun ruhu kadar saf ve temiz
Yayılır yerlere bir döşek gibi kar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!