Kömür gözlerini sevdiğim dilber
Aşrı aşrı gurbette yârin mi var?
Ağzında sigara çekersin derin derin
Yârden mi ayrıldın,efkarın mı var?
Kömür gözlüm çarşı pazar gezersin
Hasretle beklediği komünizm,
Gelecek, mayıs ayında.
Kızıl bayrak dalgalanacak;
Kurtaracak mavi gözlü çocukları...
Gelmedi o mayıs ayı,gelmeyecek.
Serin eser rüzgârı sonbaharın,
Dökülür yaprakları ağaçların.
Sararıp solmuştur yüzleri,benizleri,
Kokudan,dökülen yaprakların.
Sonbaharda kopan sarı yaprağı,
şte kış geldi,gitti sonbahar,
kavrulan gönüllere düşebilir karlar.
Yüreklerde biriken öfkeyi ne kadar bastırabilirsin?
Birgün lav püskürebilir yanardağlar
Birgün arzular,istekler,sorular yorulabilir,
Has bahçenin gülü, reyhan kokulu Hüseyin
Koklardı çünkü onu, has gülü Medine’nin.
Feryad-figan ederken dünyada binlerce can,
karşılandı cennette, o gül kokulu reyhan.
Havz-ı Kevser’den burcu burcu kutlu Nebi’nin
İki tane limon ağacı diktim
Büyükçe saksılara
Balkona koydum.
Suyunu veriyorum,
Gübresini veriyorum,
Güneş alıyor.
Eskiden kuşlar gelirdi küme küme
Ağaçtan ağaca konarlardı.
Pencerenin önüne gelirler,
Sabah şarkıları söylerlerdi
Gökkuşağı renginde.
Kömür gözlerini sevdiğim dilber,
Yokluğunda geçtiğin yollar mahzun.
Salınıp gezdiğin has bahçelerde,
Her seher kokladığın güller mahzun!
Gezerim ilden ile, yollar taşlı,
Kömür gözlüm,severim ben rengini,
Hatırlatsa da geceyi bana gözün.
Aydınlatır kararan yüreğimi,
Güneş gibi gülen aydınlık yüzün.
Balkanlardan tatlı bir rüzgâr gelir,
Kömür gözlerini sevdiğim dilber
Gözlerimde hiç kurumayan nemsin.
Neyleyim silinmez sevdan gönlümden,
Kalbimde sızı,gönlümde elemsin.
Bekliyorken beni sessizce ölüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!